Şarkıda "özlem ektim yollara" diyor ama durum değişti. Zeytin toplamak için neler ediyorlar bilseniz. Ellerinde uzun odunlarla gelen bir dolu budala vurdukça vuruyor çat o dala küt bu dala. Höyyt diyecek oldum kavga ramaktan döndü - Hişşşt ne dövüyorsunuz ağacı kardeşim - Ne? - Ağaca niye dayak atıyorsunuz - Ne dayağı beyim? - Odun dayağı. Sizi pencereden izliyorum yarım saattir. - İnip yardımcı olaydın bakacağına - Nee. Bir de suç ortağı mı olacağım size ben? - Ne suçu beyefendi zeytin topluyoruz. Hem yağ olacak hem de yemeklik - Olmaz olsun Birden hiddetleniverdi yaşça büyük görünenleri - Kahvaltıda sahurda tıkınması güzel oluyor ama - Edepli konuş canımı sıokma - Sıkarsam ne olacak - Fena olacak - Olsun da görelim bakalım - Elindeki sopaya mı güveniyorsun - Sopasız da haklarım ben seni Bundan sonra olanları siz de sormayın ben de anlatmayayım. Hani çor çocuk okur, muzır neşriyat muamelesi görürüz.
AŞILARSINOLURBİTER Akşamüzeri arkadaşlarla toplandığımda kahvedeki arkadaşlara anlattım durumu onlar da bana kızdı. Meğer yüzyıllrdır usul buymuş - Ama dalları da kırıyorlar - Kırsınlar - Nasıl kırsınlar - Doğada kendi kendini budayan bir ağaç varsa zeytindir. Kendiliğinden de kırılır onun dalları. Oralardan yeni sürgün verir. Olmadı aşılarsın kolayca - Kardeşim yok mu bunun efendice yolu. Ağacı vurup incitmeden yapamıyor muyuz? Baktım kimsenin aklı dahasına ermiyor. Ziraatçi arkadaşım Seyhan'ı aradım. Bana bir şeyler anlattı ben de size aktardım ama aşağıda bir yere yazdım...