Burhan Ayeri ustamdır. Onun rahle-i tedrislerinden geçip de balta sapı olmamış tek kişi çıkmadı aramızdan. Sonraları semirdik, biti kanlı gazeteci sınıfına eriştik. Saygımda hürmetimde en ufak bir eksilme olmadı elbet ama ilişkimiz daha bir ete kana büründü. Usta-çıraklık alakamız on yıllar geçince kâh abi-kardeşlik kâh baba-oğul muhabbetlerine dönüştü.

BİR ARAYA GELİNCE
Kazım Kanat'a gelince... O da aynı gazetede, Akşam'da spor yazıyordu. Evveliyatımızda, mesleğin ilk kilometrelerini birlikte yürüme günlerimiz olduğundan çok daha içli dışlıydık Kazım'la. Zaman zaman üçümüzün bir araya gelmesi, sohbetin ağdalanması mümkün oluyordu gazetede. Güzel bir anı var da az ötede onu nakledeyim istiyorum. Kazım topa elle dokundu. Bir defasında ikisini az ötemde tartışırken gördüm. Sinirli bir şekilde restleşip ayrıldılar. Hemen Kazım'ın yanına gittim sordum;

* Ne oldu niye atıştınız Burhan ağabeyle...
- Saçma sapan işler yapıyor da ondan...

* Ne yaptı ki?
- Yazı yazmış...

* !!!!
- Döşenmiş...

* Yahu adam bunu senelerdir yapıyor...
- Bana sataşmış bu defa da...

* Öyle mi, ne demiş?
- "Kazım Kanat futboldan anlamaz. Ben onun yanında topun profesörü sayılırım" demiş.

DOĞRU SÖYLEYENLERİ
Sonra asık suratını da alıp yürüdü odasına Kazım. Bu kez Burhan abiye gittim.

* Abi kızdırmışsın bizim kara oğlanı...
- Doğruyu söyleyene kızarlar...

* Ben daha okuyamadım ama "Futbolu ben daha iyi bilirim. Kazım anlamaz" demişsin galiba...
- Dedim, ne varmış ki?

* Karizmasını çizmişsin be abi
- Kardeşim ben bu Kazım'la yıllarca birlikte top oynadım eskiden...

* !!!!!!
- O zaman da kuralları bilmezdi...

* Nasıl yani?
- Nasıl olacak. Ceza sahası içinde topa elle müdahale ederdi...

* Demeee!
- Yeminlen söylüyorum hep öyle yapardı...

HAKEME ŞİKAYET
Sonra yine Kazım'ın yanına gittim...

* Yahu Kazım siz aynı takımda top oynamışızsınız...
- Aynı değil, rakip takımlarda oynardık...

* Sen topa ceza sahasında elle dokunurmuşsun...
- Evet, beni hakeme şikayet ederdi utanmadan...

* !!!!!!!
- Kaç defa yaptı da millet güldü ona...

* Niye güldüler, haksız mı?
- Haksız tabii. Ya ne yapacaktım...

* !!!!!!
- Kaleciydim ben kardeşim. Hiç ortada oynamadım ki...