Karadeniz Mutfağı' deyince, hemen herkesin aklına hamsi, fındık ve mısır unu gibi bilindik şeyler gelir. Oysa, Karadeniz Mutfağı'nın en belirleyici özelliklerinden biri, ot yemekleridir. Pek de fazla bilinmeyen bu yemekleriyle Karadeniz, Ege Mutfağı ile rahatlıkla boy ölçüşebilecek durumdadır. Bölge, sürekli yağış aldığı için, çok zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Bu nedenle de, aklınıza gelebilecek her tür ottan ve yapraktan yemek yapar Karadenizliler.
YAĞIŞLI İKLİM
Karadeniz'de, coğrafi özelliği nedeniyle tahıl tarımı için gereken geniş düzlükler olmadığından ve yine aynı sebepten, fazla hayvancılık da yapılamadığından, bahçe sebzeciliği ve balıkçılık gelişmiştir. Doğanın bu bölgeye bahşettiği inanılmaz zenginlik, yağmurun miktarı ve de dolayısıyla yeşilin bolluğu şeklinde karşımıza çıktığı için, envai çeşitte, pişirilip tadına bakılacak bitki, hemen herkesin evinin bahçesinde ve hatta yol kenarlarında, bol miktarda bulunmaktadır. Kısacası, Karadeniz sofralarında, dört mevsim süren bir yeşillik cümbüşü yaşanır. Bölgede baş köşesinde sebze ve otlardan yapılmış yemeklerin olmadığı bir sofra düşünmek, neredeyse olanaksızdır.
TÜRKİYE'DE HERKES TÜKETİYOR
Karadeniz'de çokça yenilen bir sürü ota ilaveten, o yöreden çıkmış olmakla birlikte, hemen tüm büyük kentlerde de artık bulunabilen bazı yiyecekler vardır. İlk akla gelenleri şöyle sıralayabiliriz: Melevcan (diken ucu), hoşuran, mendek, baldıran, taflan, sakarca ve tirmit. İkinci grubun ünlüleri ise, kara lahana (yerel dilde pancar), pazı (yerel dilde pezik), ısırgan, mısır (yerel dilde darı), kiraz, fındık ve çaydır. Bunlar da, Karadenizli olsun olmasın, artık Türkiye'de yaşayan herkesin severek tükettiği yiyecek çeşitleridir.
TUZLU KİRAZ
Her bakımdan keyifli olan Karadeniz yaşantısına uymayı gerçekten istiyorsanız, çok da özel bir çaba sarf etmenize gerek yok! Kahvaltı dahil her öğünde balık yiyebilirseniz; hamsiyi diğer balıklardan ayrı tutup sanki farklı bir şeyden söz ediyormuşçasına, 'hamsi, ekmek, fasulye ve balık' gibi bir ifade kullanabilirseniz; yoğurt ve ayran tüketmeden yaşamamayı öğrenebilirseniz; yeşil fasulyeden turşu kurup bir de üstüne, bu turşuyu soğanla kavurarak yerseniz; un kullanmak gereken her yerde mısır ununu tercih ederseniz; bildiğiniz kirazı tuzlayıp salamura yaparak, kışın et gibi kavurmasını pişirirseniz, en azından mutfağınızda bir 'Karadenizli' gibi davranmış olursunuz