Sohbet Resul-i Ekrem (sas): "sevmedikçe gerçek mümin olamazsınız" diyor. Mümin kardeşiyle küs durmak her şeyden önce Resulüllah'ın bu emrine karşı gelmektir. Ve de şeytana uymaktır. Müminler arasındaki küslük, sevgi ve saygı bağını ortadan kaldırır, dayanışmayı yardımlaşmayı yok eder, müminleri zayıflatır. Şeytanı sevindirir. Şeytanın çalışmasına uygun bir ortam oluşturur. Bunun için sevgili Peygamberimiz, duygularının esiri olarak üç günden fazla küs duranın ölümü halinde bu büyük tehlikeyi şöyle haber veriyor: Buyuruyorlar ki: "Kim üç günden fazla küs kalır ve ölürse cehenneme girer" (Had. Ans. Kütüb-i sitte; 9/455). Daha büyük bir tehlike; bir yıl gibi uzun bir süre küs kalmak, adam öldürmek gibi bir günahı yüklemekte insana. Resulüllah (sas) buyuruyorlar ki: "Kim kardeşine bir yıl küserse, bu tıpkı kanını dökmek gibidir. " (Had. Ans. Kütüb-i Sitte; 9/455) Bir sinek bile öldürmekten kaçınan bir müminin duygularına esir olup da uzun süre din kardeşine küsmekle katil muamelesi görmesi ne acı bir durum ve nasıl bir gaflettir. Küslük, devamlı ilişkiler halinde bulunduğu yakınlar arasında olur. Kişi tanıdığı ile küsüşür. Bunlar aile fertleri, akrabalar, arkadaş ve çeşitli vesilelerle ilişki kurulan dostlardır. Bunların önceden aralarında var olar sevgi ve saygı küslükle ortadan kalkar. Ancak meydana gelen bu boşluğu fırsat bilen şeytan bu durumu he-men değerlendirir, sevgi yerini düşmanlık, saygı yerine kin, garez, iyiliklerini isteme yerine kötülükleri talep etme gibi müminin imanına zarar veren yanlış duygularla donatır. Bunun için yukarıdaki hadisten de anlaşıldığı gibi üç günden fazla devam eden küslükler yasaklanmıştır. Nevevulemadan naklederek; "Müslümanlar arasında üç günden fazla küsmek naasla haramdır" der. İbnu Abdulberr de: "Ulema üç günden fazla küs durmanın haram olduğuna icma eder" der ve şunu da ilave eder: "Ancak bir istisna var: Eğer bir kimse ile konuşmanın onun dinine bir fesat vereceği ihtimali varsa veya bu yüzden nefsine veya dünyasına zarar verecek bir şeyin hasıl olacağı hususunda korkulursa onunla konuşulmaması caizdir" der. (Had. Ans. Kütb-i Sitte; 9/456) Küsüşmek, selamı ve konuşmayı kesmektir. Bundan dolayı barışmak için de selamlaşmak ve konuşmak gerekir. Bunda da erken davranan sevap kazanır. Resulüllah (sas): "ikisinden hayırlı olanı; birinci olarak selam verendir" buyuruyor. Bir başka hadislerinde de: "Bir müminin diğer bir mümine üç günden fazla küs durması helal olmaz. Üzerinden üç geçince ona kavuşup selem versin. Eğer o, selama karşılık verirse ecirde her ikisi de ortaktır. Karşılık vermeze günah onda kalmıştır" buyuruyorlar. (Had. Ans. Kütübi Sitte; 9/455)