Hz. Muhammed'i bulana yüz deve verileceğini işiten ben Müdliç kabilesinden meşhur iz sürücü Süraka b. Cu'şum atına atlayarak onları aramaya çıkmıştı. Usta bir iz sürücüsüydü Süraka Onların izlerini tespit etti ve atını mahmuzlayarak son süratle onlara yetişti Hz. Ebu Bekir, arkalarında kendilerine yetişen Süraka'yı görünce "Yetiştiler, ya Resulullah" diye heyecana kapıldı. Peygamberimiz ise, "Üzülme, Allah bizimle beraberdir" diyerek sadık dostunu teselli etti. Süraka onlara yaklaşınca atı sürçtü ve kapaklandı. Kendisi de attan düştü. Tekrar atına bindi ve tüm hızıyla hamle yaptı. Ancak tam yetişeceği sırada, bu defa atının ön ayakları kumlara saplandı. Çaresiz duruma düştü Süraka. Peygamberimizin manevi gücünü anladı. Ve yalvarmaya başladı. Peygamberimiz de Süraka'nın bu pişmanlığı karşısında, kurtulması için Allah'a dua ettiGüç durumdan kurtulan Süraka, geri döndü. Yolda rastladığı müşriklere de "Ben her tarafı dolaştım, buralarda kimsecikler yok, başka taraflara bakalım" diyerek onları geri çevirdi.
Kuba'ya Varış
Mucizelerle dolu bir yolculuktan sonra Peygamberimiz, Medine yakınlarında Kuba denilen yere geldi. Yanında Hz. Ebu Bekir de vardı.. sonradan Hz. Ali de yetişti Burada on dört gün kalıp Kur'an'da takva temelleri üzerine kurulduğu bildirilen Kuba Mescidi'ni birlikte inşa ettilerMescidin yapımı tamamlanınca cuma günü Medine'ye doğru yola çıktı Medineliler de O'nu karşılamak üzere heyecanla bekliyorlardı
İlk Cuma Namazı
Yolculuk sırasında Cuma namazının farz olduğunu bildiren ayeti kerime nazil olduBu emir üzerine Peygamberimiz, Rânûnâ denilen yerde, açık bir alanda ilk Cuma namazı kıldırdı Ve bu ilk cuma namazında şu meşhur, ilk cuma hutbesini irad buyurdu. Allah'a hamd ve sena ettikten sonra: "Ey İnsanlar! Ölmeden önce Allah'a tevbe ediniz. Fırsat elde iken iyi işlere koşunuz. Allah'ı çok anınız. Gizli ve aşikâr çok sadaka vermek suretiyle O'nunla aranızdaki bağı kuvvetlendiriniz. Böyle yaparsanız rızıklanır, yardım görürsünüz. Kaçırdıklarınızı tekrar elde edersiniz. Biliniz ki, Cenab-ı Hakk, içinde bulunduğum yılın bu ayında, bugün, şu bulunduğum yerde Cuma namazını kıyamete kadar üzerinize farz kıldı. Hayatımda ve benden sonra- âdil veya zâlim- bir imamı olduğu halde önemsiz gördüğü veya inkâr ettiği için kim bu namazı terk ederse, Allah O'nun iki yakasını bir araya getirmesin ve hiç bir işine hayır vermesin. Biliniz ki, böyleleri tevbe etmedikçe, ne namazı, ne zekâtı, ne haccı, ne orucu ve ne de her hangi bir iyiliği Allah katında bir değer taşır. Ancak, kim tevbe ederse Allah, tevbelerini kabul eder. Ey insanlar! Kendinize Ahiret için rızık hazırlayıp önden gönderin. Hepiniz ölecek ve sürünüzü çobansız bırakacaksınız. Sonra Rabbiniz, arada temsilci ve bir perde olmaksızın: Sana benim Peygamberim gelip haber vermedi mi? Ben sana mal vermiş, ihsanda bulunmuştum. Sen bunlardan ahiretin için ne gönderdin? O kimse sağına bakınacak, soluna bakınacak, hiç bir şey göremeyecek. Sonra önüne bakınacak, orada cehennemi görecek. Öyleyse yarım hurma ile olsa, kendini ateşten korumaya gücü yeten bunu yapsın. Buna gücü yetmeyen, bari güzel sözle kendini kurtarsın. Çünkü bir iyiliğe 10'dan 700 katına kadar sevap verilir. Allah'ın selam ve rahmeti üzerinize olsun. Resulüllah birinci hutbeyi böyle bitirdikten sonra ikinci hutbede şunları söyledi : Hamd, Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardım dileriz. Nefislerimizin şerlerinden ve kötü işlerimizden Allah'a sığınırız. Allah'ın hidayet verdiğini kimse saptıramaz. O'nun saptırdığını da kimse doğru yola koyamaz. Allah'dan başka ilah olmadığına şahadet ederim. O, birdir, ortağı ve benzeri yoktur. Sözlerin en güzeli Allah kitabı Kur'an-ı Kerim'dir. Allah'ın kalbini Kur'an ile süslediği, küfürde iken İslam'a soktuğu ve Kur'an'ı diğer sözlere tercih eden kimse felah bulup kurtulmuştur.
* Allah'ın sevdiğini seviniz
* Allah'ı bütün kalbinizle, canı gönülden seviniz.
* Allah kelamı Kur'an ve zikirden usanmayınız.
* Allah'ın kelamına karşı kalbiniz katılaşmasın.
* Yalnız Allah'a kulluk ediniz
* İbadetlerinizde O'na hiçbir şeyi ortak koşmayınız.
* O'ndan hakkıyla sakınınız
* Yaptığınız iyi şeyleri dilinizle de doğrulayınız.
* Aranızda Allah'ın rahmet ve merhametiyle birbirinizi seviniz
* Allah'ın rahmet ve selameti üzerinize olsun. (Sahih-i Buhari, Tecrid-i Sarih Tercemesi; 3/63) Böylece Cuma namazını tamamlayıp Medine'ye doğru yola çıktı Ancak, burada dikkatimizi çeken beddua'nın; ihmalinden dolayı Cuma namazını kılmayanlar için olmadığı, inkârından veya hafife almaktan dolayı Cuma namazını kılmayanları kapsadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, bu tür yanlışlıkta olanlara da tevbe kapısının açık olduğu müjdesi verilmiştir.