Peygamberimiz, Medineli Müslümanların ikinci Akabe Biatı'ndaki davetlerini kabul etmişti. Ancak hicret konusunda Cenab-ı Hakk'ın iznini beklemekte idi. Ve beklenen izin çıktı : " Artık sizin hicret edeceğiniz şehir, iki kara taşlık arasında hurmalık bir yer olduğu bana gösterildi." buyurarak Mekkeli Müslümanların Medine'ye hicret edebileceklerini haber verdiMedine halkı, Birinci ve İkinci Akabe Biat'larında hazır bulunan Medineli öncü Müslümanlar sayesinde Peygamberimiz ve İslam dini hakkında bilgi sahibi olmuşlardı... Böylece Medine'de İslam'ın tebliği ve Müslümanların rahatça ibadetlerini yapacakları uygun bir ortam da meydana gelmiştiAslında din, vicdan, mal ve can emniyeti açısından Mekke'yi terk etmekten başka çare de kalmamıştıPeygamberimizin ve Müslümanların Medine'ye hicret etmelerine Allah-u Teâlâ'dan izin bekleniyorduVe beklenen izin de çıktı : " Artık sizin hicret edeceğiniz şehir, iki kara taşlık arasında hurmalık bir yer olduğu bana gösterildi." buyurarak Mekkeli Müslümanların Medine'ye hicret edebileşeceklerini haber verdiVe Medine'ye hicrete (göçe) karar verildiMekke'de inandığı dinin gereğini yerine getiremeyen, dilediği gibi ibadet edip Kur'an okuyamayan Müslümanlar, Peygamberimizin bu müjdesinden son derece memnun oldular ve alın teri ile kazandıkları mallarını Mekke'de bırakıp götürebildiği kadar kıymetli eşyaların alıp Medine'ye hicret ettiler.. (Nebiliğin 13.yılı,Muharrem-Nisan m.622)
Müşriklerin durumu öğrenmeleri ve Peygamberimiz'i öldürme girişimleri Müşrikler, Mekke'den gizliden gizliye göç eden Müslümanların Medine'ye gittiklerini öğrenince, Müslümanların orada kuvvet bulmalarından korkarak, konuyu görüşmek üzere Daru'n-Nedve'de toplandılar. Birçok görüşler ortaya atıldı. Bunların hepsi de Peygamberimizin Mekke'den uzaklaştırılması veya öldürülmesiyle ilgili tekliflerdi. Çünkü Peygamberimiz hayatta veya Mekke'de olduğu sürece İslam'ın yayılmasının önüne geçemeyeceklerini biliyorlardı. Sonunda Ebu Cehil'in : "Onu öldürmekten başka çare yoktur. Fakat her kabileden bir adam seçelim ki, hepsi birden hücum ederek onu öldürsünler. Böylece katil belli bir kişi olmayacağından, Haşimoğulları mecburen diyete razı olacaklardır." Şeklindeki teklifi kabul edildi ve tatbik edilmek üzere her kabileden gözüpek birer kişi seçilerek Peygamberimizin kapısının önünde, onun çıkmasını beklemeye koyuldular
Müşriklerin girişimlerinin Peygamberimiz'e bildirilmesi Allah-u Teâlâ, Melek Cebrail vasıtasıyla müşriklerin girişimlerini Peygamberimize bildirdi. (Enfal; 8/30) Ayrıca kendisinin de Medine'ye hicret edebileceğini müjdeledi. (İsra ; 17/80) Bunun üzerine Peygamberimiz hemen amcasının oğlu Hz. Ali'yi yanına çağırarak : "Ya Ali, ben Medine'ye hicret ediyorum. Sen benim yatağıma yat. Sabahleyin de bu emanetleri sahiplerine teslim edersin. Sen de durma arkamızdan gel." dedi. Hz. Ali, müşriklerin aldıkları kararı biliyordu. Fakat hiç tereddüt etmeden Peygamberimizin yatağına yattı ve O'nun yeşil hırkasını da üzerine örttü. Müşrikler dikkatle Peygamberimizin çıkmasını bekliyorlardı. O,eline bir avuç kum alıp evini çevreleyen müşriklerin üzerine serpti ve "Yasin Suresi"nin ilk dokuz ayetine kadar okuyarak onların perdelenmiş bakışları arasında erkenden evinden çıktı ve Hz. Ebu Bekir'in evine gittiO'nun çıkışını bekleyenler fark edemediMüşrikler,Hz. Muhammed'in hala yatağında yattığını sanıyorlardı. Sabahleyin O'nun yatağında Ali'yi görünce şaşırdılar, çılgına döndüler.Hemen etrafa dağılıp aramaya koyuldular. Mekke'yi alt üst ettiler. Fakat Hz. Peygamber yoktu, bulamadılarFakat O'nu bulana 100 deve verileceği ilan edilince Mekke'de ne kadar maceracı varsa bu ödüle kavuşmak için derhal harekete geçip köşe bucak aramaya koyuldular.. Peygamberimiz ise, gece olunca Hz. Ebu Bekir ile birlikte sessizce evden çıktı. Bu yolculukta Peygamberimiz, Hz. Ebu Bekir'in aylardır besleyip hazırladığı iki devesinden "Kusva" isimli devesini, Hz. Ebu Bekir'in ısrarına rağmen parasını ödeyerek satın aldı ve yolculuğa onunla çıktı.
Mağarada üç gün Müşrikler aramalarını devam ettiriyorlardı. Onlardan kurtulmak üzere yol üzerinde ki "Sevr Mağarası"na girip burada üç gün gizlendiler. Peygamberimizi arayanlar, iz sürerek mağaranın kapısına kadar geldiler. Onların ayak sesleri ve konuşmaları içeriden duyuluyorduHz. Ebu Bekir, başını kaldırınca onların ayakların görmüş ve heyecanla: - Ya Resulüllah, eğilip baksalar bizi görecekler.. demişti. Bunun üzerine Peygamberimiz: - "Korkma, Allah'ın yardımı bizimledir. İki yoldaş ki, üçüncüsü Allah'tır, hiç endişe edilir mi?" buyurdu. Takipçiler Sevr mağarasına henüz gelmeden bir örümcek mağaranın ağzına ağ örmüş, bir çift güvercin de yuva yapıp yumurtlamıştı. Bu durumda Müşrikler, mağaranın içine bakmayı vakit kaybetme ve ahmaklık olarak düşünüp içeriye girmeden oradan uzaklaştılarÜç gün sonra Ebu Bekir'in oğlu Abdullah, develeri mağaraya getirdi ve birlikte Medine'ye doğru yola koyuldular