E.A. (23), İktisat Fakültesi Öğrencisi
* Ne anlatıyorsunuz ziyaretçilerinize?
E ne söyleyeceğim; yalan söylemiyorum ama buradan mutlu ayrılıyor insanlar.

* Siz nasıl geçiniyorsunuz?
Bu işi yaparak geçiniyorum. Aileme yük olmuyorum işte.

* Neden fal baktırıyorlar?
Kendilerini yalnız hissediyor insanlar. Çözümleri de rasyonel bir şekilde üretemiyor. Üç boyutlular, olağanüstüler. Kendileri için de böyle düşünüyorlar ve böyle söylememizi istiyorlar. O kadar hızlı bir hayat yaşıyoruz ki akıl dağılıyor ve önceden bir şeyleri görmek-kestirmek ve onu bilmenin tatminini yaşamak istiyor. Bir anlık tatmin bile önemli artık. Olayın ne olduğu değil öyle bir şeyin olacağını düşünmek bile mutlu ediyor onları.

* İlgi mi istiyorlar?
Kendilerini tanımayan bir insanın yine kendileri hakkında bildik bir şeyler söylemesi bir şeylerin olacağına delalet sayılıyor.

* Kendi iradeleri yetmiyor mu sorunları çözmeye?
İnsan beynini bir yerden sonra kontrol altına alamıyor. İradi durumu geçtikten sonra kendini kontrol edemiyor insan. Soruyorlar işte; Düşmanlarım var mı? Bundan sonra ne olacak? O kördüğüm olmuş hayat çözülüyor siz konuştukça. Bizim bugün bir şeyi sahiplenecek durumumuz yok. Yük kalkıyor üstümüzden. Bir şeyi üstümüzde taşımaya üşeniyoruz. O kadar gücümüz ve tahammülümüz yok. Bugün mutluluk diye bir şey olamaz. Mutlu olmanın bir yeri yok bugünün insanı için. Çünkü doyum diye bir şey yok.

* Nasıl doyacak insanlar?
İnsan beyni boşluğu kaldıramıyor. Boşluk çok büyük günümüz insanında. Bakın şu duvarlarda fotoğraflar var. Neden? Çünkü boşluğu kaldıramıyoruz. Hastahane gibi geliyor bize boş duvarlar. Akıl hastalarının olduğu odalar düz beyaz boyalıdır örneğin.

* Psikolojisi önemli yaptığınız işin?
Freud bir şey söylemiş; 'İnsan doğduğu andan itibaren depresyondadır!' Birkaç temel sorun var; anne karnındayken korunmalı bir ortamda. Doğduğu andan itibaren bu koruma kalkıyor. İşte bu anlamda depresyon başlıyor; yalnızlık duygusu hep var zaten. Üniversite öğrencileri çoğunlukta. Bir eğlenceymiş eskiden. Daha büyük yaş gurubu ise azınlıkta. Onların çok somut problemleri var...