Fala inanmayın ama falsız kalmayın, diye bir laf var ya; ne kadar doğruymuş aslında. Bir işletme benzerleri giderek artan bir ilgi merkezine dönüşmüş durumda. Hem de o porselen fincanın içindekilerin yüzü gözü hürmetine. Tam 25 bin kişi o fincanın içindeki görüntülerden geleceğinin okunması istiyor. Mutlu oluyor, kaygılarından arınıyor ve geleceğinin nasıl şekilleneceğini öğreniyor.

Okumuşlar...
Memlekette; falcı da, bunun yanında medyumu da bol miktarda var. Ve giderek çoğalıyor bunlar. Rivayet o ki; mutluluk arayışı, geleceği nasıl şekellindireceğini bilememe, kaygı dolu kişilikler bir eğlence aracı olan falı artık ciddi bir sektör haline getirmiş durumda. Bir Medyum Memiş'i bir de Keto'yu bilirdik. Oysa fal üzerinden geleceği okumak işi artık okumuş çocukların eline geçmiş. Üniversite öğrencileri okullarında eğitimlerine devam ederken insanlar için kahve telvesinden mutluluk ayıklıyorlar... E bu işi yapabilmek için çok kitap devirmek lazım çünkü dinleyenlerin çoğu da okumuş çocuklar. Öyle her hikayeye inanmıyor, onları her anlatılan tatmin etmiyor. Hal böyle olunca iş artık soba kenarında eğlence için fincana bakan Arap Bacı'ya değil üniversitelilerin eline bakıyor.