MAÇ bizim için kabus gibi başladı. 15'inci dakikada 20 olan skorun 25'inci dakikada 4-0 olması işten bile değildi. Golü attığımız dakikaya kadar tek bir akınımız yoktu. Orta sahadakilerin 5'er metrekare içerisinde korkakça oynamaları, bıktıracak derecede geri ve yan pas yapmaları, rakip kaleye gitmemizi engelledi. Savunmada özellikle Yasin'in yaptığı hatalar, orta sahada Selçuk'un paslarının isabetsizliği hem goller yememize hem de tehlikeler yaşamamıza neden oldu. Takımda ileriye oynamayı düşünen bir Alex bir de Uğur var. Alex, geçen sene Aurelio ve Deivid'le çok güzel örmeler yapıyordu. Ama şimdi tek kalıyor. Zaten Uğur, ağzıyla kuş tutsa teknik direktör Luis Aragones tarafından çıkarılacak ilk adam. Hacettepe maçında olduğu gibi golde yine muhteşem bir orta yaptı, fauller kazandırdı. Ama mükafatı dışarı alınmak oluyor. Aragones ikinci yarı Selçuk'u çıkarıp Kazım'ı almalıydı. Emre zorlandığı sağ kanattan içeri girecek, Kazım da sağ kanada işlerlik kazandıracaktı. Ama Aragones, Selçuk-Josico değişikliğini tercih etti... İkisi de aynı tip futbolcu. Ama Josico'nun erken sakatlanıp çıkması, Kazım olmasa da Burak'ın girmesine neden oldu. Ve dengeler değişmeye başladı. Ataklar geliştirdik. Maçı lehimize çevirmek işten bile değildi. Hele Guiza'nın kaçırdığı bir gol vardı ki inanılmaz. İspanyol golcü tek başına çok iyi mücadele etti, çok koştu, ama yalnız kaldı. Yine de golünü attı. Fenerbahçe ilk devredeki oyunuyla bizleri karamsarlığa iterken, ikinci devredeki oyunuyla ise da gelecek için umut verdi. Takımda sakat çok. Onlar iyileşince takım daha iyi olacak. Bir de Aragones'ten ricam, bu Edu-Lugano yokluğunda Önder'i stoper olarak düşünmeye başla. Yoksa takımın başı daha çok yanacak...