Fiziksel açlık ve duygusal açlık olmak üzere iki tür açlık vardır. Fiziksel açlık mide açlığıdır. Bazı durumlarda ise, örneğin yemek yedikten 10 dakika sonra, aç olmadığımız halde kendimizi bir şeyler yer durumda buluruz. Bunun nedeni duygusal yemedir. Fiziksel olarak aç olmadığımız halde üzüntü, öfke, stres, yalnızlık, can sıkıntısı gibi duygusal durumların tetiklemesiyle atıştırırız. Duygusal ve fiziksel açlık benzer hislermiş gibi algılanabilir ancak ayırıcı noktalarını bilmek açlığınızın nereden kaynaklandığını öğrenmenizi sağlar. Böylece birçok durumda aşırı yeme isteğinizin de önüne geçebilirsiniz.
ANİDEN GELİR Duygusal açlık ani gelir. Birinci dakikada besinle ilgili hiçbir düşünce yokken, bir sonraki dakikada ciddi bir açlık hissedilir. Fiziksel açlık ise aşamalıdır. Mide guruldar, yavaş yavaş artan işaretlerle yemek yeme zamanının geldiği sinyalini verir. Duygusal yemede açlık hissi çikolata, pasta, hamburger gibi tek bir yiyeceğe karşı gelişir. Böyle bir şeye ihtiyaç olmadığı halde, bu ve benzer besinleri yeme gereksinimi hissedilir. Fiziksel açlıkta ise yiyecek seçimleri esnektir, kişi alternatiflere açıktır.
Duygusal yeme boynun yukarı kısmıyla alakalıdır. Krizler ağız ve beyinde başlar. Ağız pizzayı, çikolatayı tatmak ister, beyin arzu edilen yiyecekle ilgili düşüncelerle doludur. Fiziksel yeme mide ile ilgilidir. Mide guruldar, boştur, ağrılı tepki verir.
Duygusal yemede ısrar ve aciliyet, fiziksel yemede ise sabır vardır, besin daha sonra da tüketilebilir.
Duygusal yeme ruh hali değişikliğiyle beraber gelir. Patrondan azar işitmek, çocukların okuldaki başarısızlığı, eşlerin tartışması gibi ruh hali dalgalanmasıyla başlar.
SINIR YOKTUR Fiziksel açlıkta ise son yemek saatinin üzerinden dört-beş saat geçmiştir, baş ağrısı veya enerji düşüklüğü hissediliyordur ve bu fiziksel yemeyi başlatır.
Duygusal yiyiciler ne ölçüde yediklerine dikkat etmezler. Otomatik olarak besini tüketirler, yediklerinin büyük veya küçük olması, az veya çok olması fark etmez.
Fiziksel yemede ölçülü seçimler ve yemede farkındalık vardır. Örneğin tostun yarısını veya tamamını yemenin seçimi yapılabilir.
Duygusal yemede sınır yoktur. Ağrı hissedilse bile yemeye edilir. Fiziksel yemede ise sınır vardır. Midenin dolduğu hissedildiğinde durulur.
Duygusal yiyiciler yemek yemekten dolayı suçluluk duyarlar. Kendilerini daha iyi hissetmek için yerler ama sonrasında kendilerine kızarlar, kendilerine egzersiz yaparak ve yemek yemeyerek yediklerini telafi edeceklerine dair sözler verirler. Fiziksel yiyiciler ise yediklerinin gerekli olduğunun farkındadırlar. Yemek yemenin ardından suçluluk ve pişman olmak yoktur. Yemek yemenin nefes almak gibi gerekli bir davranış olduğunu bilirler.