Ömer, "Resulüllah, şimdi nerede, dedi... Oradakiler kuşkulandılar.. Peygamberin bulunduğu yeri söylemek istemediler... Fakat Habbab : "Ben Resulüllah'tan" Allah'ım, İslamiyet'i ya Ebu'l-Hakem b. Hişam ile, ya da Ömer ile kuvvetlendir" diye dua ettiğini işittim." dilerim ki dua senin için geçerlidir, ya Ömer" dedi. Habbab'ın bu haberi üzerine, endişeleri de dağıldı... O'na Peygamberimizin Erkam'ın evinde olduğunu bildirdiler... Ömer, doğruca Erkam'ın evine gitti.. Onu gören Müslümanlar telaşa kapıldı... Önünü kesmek istediler... Fakat yeni Müslüman olan Hz. Hamza : "Bırakın gelsin, eğer hayırla geldiyse, biz de O'nu hayırla ağırlarız, kötü niyetle geldiyse kendi kılıcı ile yok ederiz, dedi... Herhangi bir müdahalede bulunmadılar... Bilal kapıyı açtı.. Peygamberimiz de O'nu ayakta karşıladı... Ömer, Peygamberimizin manevi heybeti karşısında sarsıldı ve iki dizi üzerine çökmüş vaziyette : "Ya Resulüllah, ben Allah'a ve Senin hak Peygamber olduğuna iman etmek için geldim" dedi... Bu güzel manzara karşısında Peygamberimiz tekbir getirdi, oradakiler de iştirak etti... Böylece Peygamberimizin vücudunu ortadan kaldırmak üzere yola çıkan Ömer, O'nun büyüklüğünü ve tebliğ ettiği dinin hakikat olduğunu anlayarak Müslüman oldu... Hz. Ömer, Müslümanların sayısını sordu... Kendisiyle 40 kişi olduklarını söylediler... Bunun üzerine Ka'be'ye gidip açıktan ibadet etmeyi teklif etti... Öyle yaptılar.. önde Peygamberimiz ve Hz. Ömer.. arkasında da ashabı.. toplu halde Ka'be'nin önüne gittiler... Bunu gören müşrikler çok şaşırdı... Acaba Ömer, hepsini esir etmişte yanlarına mı getiriyordu?.. Fakat öyle olmadığını cin fikirli Ebu Cehil anladı... Korkarım ki Ömer de Müslüman oldu, dedi... Kâbe'nin önüne gelince Ömer, İslamiyet'in hak din olduğunu ve kendisinin de Müslüman olduğunu yüksek sesle ilan etti... Müşrikler bunun karşısında sükûtu hayale uğradılar... Ve sessizce oradan uzaklaştılar...