Önce yiyecek ve içeceklerde haramın ölçüsü nedir? bunu bilelim. İslam'a göre yenmesi ve içilmesi yasak olan şeyle iki kısma ayrılır: Birincisi; Kendisinde ve aslında bulunan ve insanın bedeni ve ruhi yapısına zararlı olma çirkin özelliğinden dolayı yasak ve haram olan şeyler. Alkol, leş, kan,domuz eti gibi.. Bunlar dince tabiatında bulunan çirkinlikten dolayı haram kılınmıştır... İkincisi; Bunlar asıllarında çirkin değildir, zararlı değildir, yenilir, içilir... Ancak elde ediliş sebebiyle çirkinleşmiştir. Bunun için yasaklanmış, haram kılınmıştır... Mesela ekmek helaldir. Ancak onu hızsızlıkla çalıp yemek, haramdır. Bal helaldir, ama onu yalanla, dolanla, sahtekârlıkla, hilaf-ı hakikat yoluyla kazanarak, elde edip yemek haramdır... Para ile alış veriş helaldir, fakat tefecilikle, ihtikârla kazanılan para ile alınan yiyecek ve içecekler haramdır... Bunlardan birinci gruba girenlerin günahı yalnız Allah'a karşıdır. Bunlardan kaçınmak kolaydır belki. Zira zararları ve çirkinlikleri ortadadır.. Yani domuz eti çirkinliğinden dolayı yenmez.. alkol zararından dolayı içilmez... Fakat ikinci gruba giren haramlardan kaçınmak insanın nefsiyle mücadeleyi daha çok gerektirir.. Ve bunlara ödenmesi çok zor olan kul borcu da karışır ki bu da ahirette hesaplaşmayı ilzam eder... Zira çok zordur ahirette hesaplaşmak... Mümini iflas ettirir... Müflis durumuna düşürür... Haram yolla kazanç temininden kaçınınız ki felaha eresiniz !.. En bereketli kazanç, az görünse de helal yolla elde edilen kazançtır... Haram yolla elde edilen kazançla satın alınan yiyecek ve içeceklerin çocuklarımız üzerinde meydana getireceği tahribatı, tehlikeyi şimdiden tespit edemeyiz akıllar bundan acizdir... Bugünkü şikâyetçi olduğumuz ve ailemizde, toplumumuzda gördüğümüz olumsuzlukların temelinde haram lokma ile beslenmenin de etkisinin bulunduğunu hiç düşündünüz mü? Ayrıca, iç huzuruna ermek, ailevi ve toplumsal huzuru yakalayabilmek, berekete kavuşmak ve dualarımızın kabulünü de bekliyorsak haramdan, haram kazançtan ve haram yemekten kaçınmalıyız. Peygamberimiz (sas) gözyaşları içinde dua eden birini görür ve buyururlar ki : " Bu adamın yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, duası nasıl kabul olur.." Ahlâken yükselmek, toplumsal huzura ermek istiyorsak; haram-helal sınırını iyi tespit edip uymak zorundayız...