Bir insanın ülkesine verdiği en büyük zarar, yaptıklarının kötü olduğunu kabul etmemesidir. Ve sürekli olarak bunları tekrarlamasıdır.
Belçika maçında, kaybederken kendini kaybeden Fatih Terim resmine baktım uzun uzun, Bizler ne kadar övgüye ve paraya boğsak da...
En küçük olayda, o şaşalı imparator apoletinin altından, "Erol Togay'a kafa atan Adanalı Fatih Terim resmi" çıkıyor.
Kazandığımız maçlarda yapılan makyaj bile, çirkinlikleri örtemiyor.
Şükürler olsun ki, penaltı kazandık da, maçı berabere bitirdik.
Yoksa ikinci İsviçre faciası yaşanabilirdi.
Ağzını bozan bir pandomim hocasıyla...


Fatih Terim'i medya besliyor.
Spor medyasını korku tüneline iteklemiş.
Ya da futbolu yönlendiren ağır abilerle özel ilişkileri, çok şeyin sebebi.
Maçtan sonra baktım da, gazeteler rakip teknik direktörü, Fatih Terim'in sinirlerinin bozulmasına sebep olarak göstermişler.
Sanki mazisi verilmeyen hesaplarla dolu bir teknik direktör değil de, ağzı karanfilli bir sevgi ustası...
Ekranda dudakları okunduğu zaman, kendini ele verdiğini de görüyoruz zaten.


Spor medyası, tarihinde hiç bu kadar aşağılanmadı.
Bu kadar suçlanmadı...
Kulüp başkanlarına karşı ağızlarını Kalaşnikof haline getirenlerin, Fatih Terim karşısında yelkenleri suya indirdiğini görmüyor muyuz?
Basın toplantılarında, Fatih Terim için çanak soru bankası üretenler, bu sorularının karşılığını gülücüklerle alıyorlar.
Yağdanlık olmaya kendilerini alıştırdıkları zaman da...
Sövgülerle alıyorlar.


Fatih Terim'in aldığı aylık maaş, 200 öğretmenin bir aylık maaşı.
Bir öğretmenin neredeyse 20 yıllık maaşı.
Yeni federasyondan bunun iki katına çıkarılmasını bekliyor.
Dünyanın en kutsal mesleğini aç bırakan sistem, Fatih Terim gibilerini el üstünde taşıyor da...
Fatih Terim, öfkesini bile kontrol etmekten aciz! Kazanırken kahraman...
Kaybederken bitirim.
Koca milli takımın teknik direktörü, 18 yaşından küçüklerin izlemesinin, kesinlikle sakıncalı olduğu görüntülerden, hiç mi rahatsız olmaz!


İsviçre maçında hesabı başkalarına yükleyip, kendini temize çıkaran Fatih Terim'in bu ülkeden alacağı daha çok şey var.
Çünkü bu ülkenin futbol medyası, onun emrine amade...
Politika onun arkasında... Oysa, Fatih Terim gibilerini eleştirmek, sadece gazetecilik görevi değil.
İnsanlık ödevidir.