Popstar Alaturka başladı, hepimize hayırlı, uğurlu olsun! Yedinci sezon mu oldu, yoksa sekiz mi artık saymıyorum. Zaten saysak ne değişecek ki! Ortada star falan olmadığına göre, programa artık müzik-eğlence tadında bakmak daha doğru olacaktır. Ah, bir de polemik ve gaf formatı gözüyle yaklaşmak da doğru olabilir. Mesela programın başından bu yana göz önüne alırsak; bir evlilik, bir boşanma, bir nişan, sayısız pot, iftardan saatler sonra açılan oruç, askerlik tartışması, assolistlik tantanası... Yani bu formatta yok, yok! Gel vatandaş, diğer kanallarda vakit kaybetme! Aşk mı istiyorsun? Osmantan Erkır ve Ebru Gündeş, canlı canlı yaşıyor. Entrika, ihanet, boşanma... Bülent Hanım'ın hayatında hepsi mevcut. İyi yürekli, doğrunun peşinden ayrılmayan jön mü? Orhan Gencebay'dan alası olabilir mi? Hiçbir dizide bu kadar kuvvetli bir jön oynamıyor, inan! Eleştiri, hatta hakaret, acımasız yargı ama bir yandan doğrucu Davut, işte size Armağan Çağlayan! Tabii bu formatı yıllardır ekrandan takip eden yarışmacılar da artık hazırlıklı geliyor. Nereden mi belli? Yeni sezonun ilk bölümünde eşiyle ormanda neler yaptığını anlatmaya niyetlenen Canan'dan tabii ki! Osmantan Erkır'ın uyarıları sonucunda susması gerektiğini anlayan Canan'ın "Haftaya da yumurtlamayı anlatırım" deme pişkinliğinden de anlamak mümkün! Her neyse, sonuçta programın formatı belli. Yarışmacılar da artık tutunmanın yolunun ortalığı karıştırıp dikkat çekmekten geçtiğini anladı. Bakın, Canan daha ilk haftadan bizim köşeye bile konu oldu. Ancak ben sizin yerinizde olsam, çocuğuma bu programı izletmem. Varsın çocuğunuz müziğin dev isimlerini geç tanısın. En azından televizyonda hem de canlı yayında 'manyak' diye bağıran Bülent Ersoy'u şarkı söylerken dinlesin.