Adının geçtiğini duyan Fatih yerinden kalkıp yanımıza bordalıyor. - Ne o beni mi çekiştiriyorsunuz? - Evet Ergenekon dosyalarını okuduk internetten onu konuşuyoruz. - Yapma be Nalan, moralim bozuk. - Onu bu işkence timi kurarken düşünecektin aslanım. Kışın yediğin hurmalar yazın seni tırmalar böyle. Fatih bu konuda çok hassas. Biraz burkuluyor gidiyor. Asıl çekiştirme ardından başlıyor. Fedon diyor ki: - Fatih Ergenekon'cuysa ben de Fidel Castro'yum abi. Nalan gırgırında işin; -Hişşt mahkemeye müdahale etme Fedon efendi. Şef garson Murat bir halk bilgesi. Kafayı uzatıp laf sokuşturuyor. - Abi işine geldi Fatih'in bu durum. Film çevirecek ya. Bedava reklam. Bülent giriyor araya: - "Aysun Kayacı'yla öpüşür mü öpüşmez mi?" derken reklamın kralı oldu. - Öpüşmüşler ama yanaktan. Akrep işin aslını anlatıyor: - Basın toplantısından önce Aysun Kayacı gelmiş dudaklarına yapışmış Fatih'in. "Al işte öptüm. Rahatla artık Fatih Abi" demiş. - Öyle fotoğraf görmedik gazetelerde - Onu kimseye çektirmemişler. Gazeteciler gelince sadece yanaktan öpüşmüşler.