Bir halk; bir kentin varlık nedenleri arasında sayılan bir halk o kentin tarihinden silinmek isteniyordu. Benzeri çatışmaları sadece farklı halklar arasında yaşamadı Türkiye. 1967'de yani 1955'teki o geceden yıllar sonra da yeniden ama bu kez kendi aralarında yaşadı Türkler. Sivas ve Kayserililer birbirlerinin canına ve mallarına kast etti. Özellikle Sivas'taki Kayserililer'in malları yağmalanmıştı aynı anlayışla. Çünkü Sivaslılar, kendi kentlerinde duçar kalmışlar ticari açıdan zayıf düşmüşlerdi. Kimbilir; aynı gerekçe Kıbrıs meselesine ve Makarios'un Helenistik düşüncelerine karşı çıkmak kisvesi altında yeni bir rolle sahneleniyordu İstanbul tezgahında. Rivayet o ki; Yunanistan'da maç yapan millilerimizi Yunanlılar doğramış, Türkiye'de bu olayı telin ve tenkit mitingleri düzenlenmişti. Aslı astarı olmayan dedikodular, iki halkın kaynaşıp gittiği İstanbul'da derin yaralar açacak bir yağma gecesine dönüştü. Bir tanığın dediği gibi; "O geceden sonra hep hüzünlüydük biz..."