Yavaş yavaş ölürler... Seyahat etmeyenler, yavaş yavaş ölürler. Okumayanlar, müzik dinlemeyenler, Vicdanlarında hoşgörü barındırmayanlar Yavaş yavaş ölürler. İzzet-i nefslerini yıkanlar, Hiçbir zaman yardım istemeyenler, Yavaş yavaş ölürler, Alışkanlıklarına esir olanlar, Her gün aynı yolları yürüyenler, Ufuklarını genişletmeyenler, değiştirmeyenler, Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile Girmeyenler veya bir yabancı ile konuşmayanlar Yavaş yavaş ölürler ihtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar, Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki Parıltıyı görmek istemekten kaçınanlar Yavaş yavaş ölürler... Yavaş yavaş ölürler... Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler, Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar, Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar, Yavaş yavaş ölürler. Pablo Neruda Siz de yavaş yavaş ölümü seçenlerdenseniz "Şair Neruda bu şiiri sizin için yazmış" derim. Kişiliğimiz ve hayata bakışımız her şeyimizi etkiliyor. Yapılan bir araştırmada; karakterimiz, yakalanacağımız hastalıklar ve yaşam süremizle ilgili ipuçları veriyormuş. Akıllarına gelen her şeyi yapanlar, karşısındaki insanı düşünmeyenler, kazalarda en çok hayatını kaybedenlermiş. Kaygı bozukluğu olan en küçük olaydan bile endişeye kapılanlarda yüksek tansiyon kalp rahatsızlıkları çok görülüyormuş. Kendilerine yapılan kötülüğü unutmayan, hırslı, agresif insanlar ruhsal ve psikolojik hastalıklara daha yatkın oluyorlarmış. Devamlı başkalarının sorununu dinleyen dert babalarını kanser ve kalp krizleri bekliyormuş. En mutlu anında bile her şeyi kötü gören olumsuz kişilerde ölme oranı yüzde 91 daha fazlaymış ve Parkinson hastalığına yakalanma riskleri varmış. Geldik olumlu, pozitif, iyi ve hoşgörülü insanlara... Onlar 7,5 yıl daha fazla yaşıyorlarmış. İşte risk tabloları. Seçim sizin ya yavaş yavaş ölmeye devam ya sonuna kadar iyimser ve dolu dolu yaşamaya devam!!!