Ramazan'ın mevsim geçişine denk gelmesi kronik mevsimsel yorgunluğa neden olabilir... Uzmanlar bu durumdan etkilenmemek için sebze ve meyve tüketimine ağırlık vermek gerektiğini belirtiyor.
Yine bir Ramazan ayına merhaba dediğimiz şu günlerde, bu süreci nasıl zinde tamamlayabileceğimiz herkesin kafasına takılır. Denk gelen aya göre oruç olarak geçirdiğimiz zaman dilimi farklılaşır. Bu süreç uzun da olsa kısa da olsa dikkat edilmesi gerekenler aynıdır. Sağlıklı bir oruç süreci için; mutlaka sahura kalkılması gerekir. Çünkü günde en az 3 öğün tüketirken, sonrasında bunun sahur ve iftar vakti gibi en az 2 öğüne düşmesi sonucu uzun süreli bir açlık durumunda vücut enerjisi düşecektir. Bunun için açlık süresini mümkün olduğunca kısa tutabilmek adına vücut faaliyetlerimizin aksamaması için sahurda daha dikkatli besin seçimi yapmak gerekir.
Yumurta tok tutar Sahuru kahvaltı şeklinde tüketmeyi öneriyoruz. Bunun için mideyi daha geç terk eden, kan şekerini çok hızlı değiştirmeyecek besinleri seçmek ayrı bir önem kazanır. Örneğin, kepek ekmeği, çavdar, yulaf gibi ekmek tipleri tercih edilebilir. Öğüne domates, salatalık eklenerek posa alımı artırılabilir. Yumurta tok tutar tercih sebebidir. Kolesterol seviyeniz yüksek olduğunda bile haftada 3 adet yumurta tüketebilirsiniz. Peynir yine protein içeriği ile doygunluğu destekleyen bir besindir. Ayrıca çorbalar da tokluk hissi için uzun süreli katkı sağlarlar. Daha sağlıklı ve zinde olabilmek için ağır ve yağ oranı yüksek besinlerden kaçınmak gerekir. Hamur işleri gibi ağır besinler tüketildiğinde uyku kalitesi düşebilir. Mide şikayetleriniz artabilir, mide bulantıları oluşabilir. Oruç tutanların en büyük şikayeti kilo almaktır. Ramazan ayı süresince pide, hamur işleri, şarküteri ürünleri, tatlı tüketiminin artmasıyla kalori alımı da artmaktadır. Gün boyu süren açlık nedeniyle kan şekerinin düşmesi ve uyuşukluk, uyku hali, dikkat azalması ve fiziksel aktivitenin de azalmasıyla kilo artışı kaçınılmaz olur. Vücudun susuz kalmasına bağlı halsizlik, işte verimsizlik, mide ağrısı, hazımsızlık problemleri ile karşılaşılabilir. Sıvı alımına dikkat etmek gerekmektedir. Susuz kalmak yine performansı düşürecektir.
Tuzdan uzak durun Ayrıca su ihtiyacını artıran yüksek tuz oranına sahip besinlerden de uzak durulmasını tavsiye ederim. Örneğin yoğun baharatlı besinler, turşu, salamura besinler, kızartmalar gibi besinlerin tuz oranı yüksektir. İftarda orucunuzu hurma, zeytin, komposto ve ya bal ya da pekmez gibi bir besinle açtıktan sonra ılık bir çorbayla devam edip bir süre ara vermek, en az bir 20- 30 dakika sonra yemeğe devam ederek kan şekerinizde dalgalanmalar yaşamazsınız hem de daha fazla yemeği engellersiniz. İftar sonrası yapacağınız hafif bir egzersiz kilo alımınızı da engelleyecektir. Yine iftar öğününü kendi içinde böldüğünüzde midenizde hazımsızlık şikayetleriniz de azalacaktır. Açlık güdüsüyle önümüze ne gelirse yersek bu vücudumuzu dinlendirmek ve nefsimizi terbiye etmek amaçlı yaptığımız ibadetin dışında anlamsız ve sağlığımızın bozulduğu bir hal alır.