- Dün yediğim yemeği zor hatırlıyorum. O ise bu kadar çok fıkrayı, olayı, öyküyü nasıl da tutar aklında şaşıyorum
- Anlatırken ses rengi, vücut dili harika. Değme stand up'çıya taş çıkaran bir entellektüel zamane meddahı kıvamında
Geçtiğimiz gün Bodrum'da buluşup iri kıyım sohbetler kurduk Mehmet abiyle. Gündoğan'daki evine gidip ziyaretimle başladı, Yalıkavak'ta adı bilinmedik bir balık lokantasında lafların belini kırmakla devam etti. Tesadüfen rastlaştığımız ortak ahbap Neslihan Yargıcı da sohbetimize katılınca tadından yenmez nostalji esintileri kapladı ruhumuzu.
MAHARET NEREDE? Orada bir kez daha saygı ve hayranlık duydum Mehmet Barlas'a. Her duruma, her lafa uygun bir anekdot bir fıkra anlatıyor, mevzuları inanılmaz bir ustalıkla birbirine bağlıyor, değme stand up'çıyı öykündürecek maharetle anlatıyor her bir şeyi. Eksik gedik dolu algılamalarımıza, suyuna tirit fikirlerimize sevecenlikle, hoş görüyle bakıp düzeltmeler yapıyor ama bunu bir öğretmen edasıyla, kibirle filan değil hiç çaktırmadan, tatlı tatlı zerk ediyor usumuza.
KIYAK İNSAN Kendisiyle dalga geçebilecek kadar kendisini aşmış sayılı adamlardan olduğunu yine görüp izleyerek bu kez ben imreniyorum huyuna suyuna. İçimden düşünüyorum: "Bizim alemde de adı etrafında en bol fırtına kopan, hakkında 50 türlü yorum yapılan bir duayen Mehmet Abi." Bana ne yahu, hepsi vız gelir tırıs gider. O, adam gibi bir adam, adamakıllı bir dost ve güvenilir bir liman. O hakikaten "kıyak" bir insan.