KRONOMETRELER 68. dakikayı gösterdiğinde Barış yerini Harry Kewell'e bırakıyor, Hasan Şaş sağ kanata geçiyordu. Ama ne geçmek... Bir topu aldı iki rakibini safdışı bıraktı, sıfıra kadar girip nefis bir ortayla Harry Kewell'a adeta "Hoşgeldin" yaptı. Kewell da ortanın hakkını mükemmel verdi. Oysa ilk 45 dakika boyunca gözlerimiz Galatasaray'ı sahada arayıp durmuştu. Duisburg Stadı'nda her yer Sarı-Kırmızı bir Türk gecesine tanıklık ediyordu. Çoğunluk Cimbom'dan yanaydı ama Sarı-Kırmızılı ayaklar oysa bu yarıda 3 pası bir arada yapamadı. Orta saha top tutamadı, kanatlar, özellikle sağ taraf etkisizdi.
***
Nonda tek top alamadı. Bu olumsuz görüntü Kayseri'ye yaradı tabii ki.. Her kaptıkları topla Galatasaray'ın kalesine indiler. Gol şansları buldular, bir topları da Karadağlı Purovic'in vuruşundan top direkten döndü. (Aykut'un bu pozisyonlara seyirci kalmasına ne yazık ki devam ediyor.) Galatasaray'ın tek pozisyonu bile yoktu. Skibbe'inn ilk 11'i ideale yakındı. Meira yerine gelmişti. Zaten Servet'le birlikte hatasız oynadılar. İkinci yarıda Galatasaray oyuna ağırlığını koydu.
***
Harry Kewell'ın özlenen gelişi de gerçekten muhteşem oldu. Hasan'ın ortasına nefis yükseldi, Nonda'ya attırdığı golün pasında da adeta gözümüzün pasını sildi. Bu gol sezonun ilk kupasının da müjdesini veriyordu. Gerçekten Kewell, sol kanadı ayağa kaldırdı, kariyerini belgeledi. Galatasaray oyunu ciddiye aldığında iyi işler yapacağını gösterdi. Hazırlık maçlarının oturmamış futbol görüntüsü ikinci yarıda düzeldiğinin sinyallerini verdi. Belki de beklenen ve özlenen böyle bir galibiyetti. O da lige az bir süre kala hem de kupayla birlikte geldi. Sonuçta geçen sezonu şampiyon kapayan Galatasaray, yeni sezona da kupayla başladı. Müzesindeki bir eksiği kapattı.