Artısıyla eksisiyle bir sezonun son halkasında günlerce heyecan salgılayan ortamlardan sonra Ali Sami Yen'de başlayan bir 90 dakika... Laf salatalarından arta kalan limon ve yağ artıkları sahiplerinin dolaplarında bir başka görev için beklemeye çekilmiş durumda. Doğrusu yağdanlıkların ne yazacağını merak ettiğimiz bir 90 dakika izledik. Eksiği gediği çok olan G.Saray'dı. Son dakika şokunda Lincoln'ü de Florya'da bıraktmıştı. Herkes avuçlarını ovuşturuyordu. Kendini vitrinleme tiryakilerini nereye sığdıracaklarını bilemedikleri bir yıldızlar topluluğu ve kıymetli bireyleri, sonradan dönme gazetecileri dahil şaşkındı herhalde. Aslında çok basit bir denklem: İtibar parayla değil, yürekle de inanarak da kazanılıyordu. Ama onlar zaten kılıcı çoktan hazırlamıştı. Kaybetse bile onlar dışında kazananlar illaki bir sahtecilik çevirmiş olabilirlerdi. G.Saray camia mıydı? Bu coğrafya onlardan sorulurdu! Neyse maça gelince 90 dakika boyunca oyunun hakimi Galatasaray'dı. Taa maçın başında yüklendiler rakip kaleye. Nonda ile, Barış ile, Arda ile. Ümit'in bir şutu direkten döndü. Volkan'ın hatası golü getirince Sami Yen adeta yıkıldı. Dün şampiyonluk adına Cimbom'la yollara düşme günü olacağının sinyalini veriyordu. Bu baskı tabiki 90 dakika boyunca süremedi. F.Bahçe, kaybedeceği çok şey olduğunu bildiğinden gol için çaba gösterdi. Ama Aslan yürekli G.Saraylılar buna imkan vermedi. Sonuç olarak G.Saray çok önemli bir galibiyetle önemli bir rakibini geride bırakarak ligin bitmesine 2 hafta kala büyük bir avantaj elde etti. Şampiyonluğu gerçekten ruhunda taşıdığını gösterdi. Bu sezon ligin son haftasına kadar alın teriyle Florya'da, Mecidiyeköy'de yönetim ve futbolcusuyla son ana kadar saygı duyulacak bir mücadeleye imza attı. Bazı kardeşlerimizin merak ettiği gibi 11'e 11'de F.Bahçe'yi yendi. Şimdi bekliyoruz bu arkadaşların yeni masalları ne olacak.