Bodrum'un pazarları meşhurdur ama ben öyle alışveriş pazarı değil, günlerden pazarı yazdım. Çünkü sabah geçen pazar yürüyüşe çıktım Bodrum içi sokaklarda. Bilenlerin malumudur Özellikle Barlar Sokağı kalabalıkların da. Eğlenti mekanlarının, iri kıyım mağazaların, kallavi barların, işlek iş yerlerinin çoğusu da daha ziyade o mıntıkada toplaşmıştır.
DALLAR ÇARPIYOR Öteye doğru gittikçe caddenin Halikarnasus'tan arta kalan pareleri daha bir ağır, kalabalık ayakkabıları ise az basar. Görece sükunetin mayalandığı bu bölgeyi gezerken arayışı bol, kaybedişi az(gın) sıradışı bir güruhun, hem alışılmışa, hem de birbirlerine aykırı dalları çarpar yüzünüze.
UCUZ SİGARALAR!.. İşte bu dalların yüzümde çizikler, belleğimde kesikler bırakan fotoğraflarından bir mini albüm yaptım içimde. Bakmak isteyenler olur diye, aradan çektiğim tek bir fotoğrafı göstermek isterim...
Kale'ye giden yolun ağız kısmında bir grup siyah ağırlıklı giyinmiş genç iki gitar, bir büyük pet şişe cola ve ucuz sigaralar eşliğinde şarkılar söylüyor.
Yaşları ve akıl zig zagı çağlarının tam da uygun ortamına bu yapay kral yoluna oturup şarkıya sohbete kesmişlerdi yani...
NANİK YAPMA KUVVETİ!.. İzin verdiler oturup sohbete ve şarkılara ortak oldum bir süre. Sonra bir tanesi ve en genci ve önderleri gibi duranı; 'Bir gün kirli edebiyatın pirlerinden olacağım. Dünya bana alkış tutarken nanik yapacağım herkese' dedi. 'Bukowski'nin mirasını devralıp devam ettireceğim çığ düşmesini ama önümde tek engel var, o da şair Küçük İskender. Neyse ki ben ona da saygıyla eğiliyor, aşırı doz seviyorum' dedi.
HAYRET Sonra Murathan'ın ve Ahmet Arif'in şiirlerinden ezgilenmiş Yeni Türkü'ler, Ortaçgil, Kızılok ve Doğan Canku'lar okudular. Ezan okunurken sustular, bir gariban bimekana bardakla kola uzattılar.
Sonra piyade gezintime devam kararı alıp yürüdüm caddeyi yeniden
Adımlayıp uzaklaştıkça hayret...
Hayret ki daha da büyüdü o çocukların görüntüleri usumda
Hayret!..