Demokrasi kazandı. Başbakan Tayyip Erdoğan, "Bizim gök kubbemiz Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu gök kubbeyi ayakta tutan temel sütun birlik ve bütünlüğümüzdür. Eğer çökerse hep birlikte altında kalırız. Bana göre Atatürk'ün Cumhuriyet ideallerinin en önemlisi, milletimizin bütün fertlerini hiçbir fark gözetmeden vatandaşlık temelinde birleştirmesidir" dedi. Şimdi Türkiye, demokrasi ve barış içinde yeni çözümler üretecektir. Bu yolu kesmek isteyenlerin, Türkiye'ye demokrasi ve barışı çok görenlerin, bu ülkeyi kaos ve anarşiye çekmenin peşinde koşanların herhangi bir başarı şansları olmadığı görülmüştür. Sağduyu ve demokrasi düşüncesi galip gelmiştir. Barış ve demokrasi içinde yürüyecek bir Türkiye'nin önü çok daha fazla açılacaktır. Türkiye'de birinci sınıf demokrasi ve hukuk, özgürlük ve insan hakları düzenine gidiş başlamıştır. Hukukun üstünlüğü ülkede de devlet düzenine damgasını vururken, vatandaşı, bireyi tam anlamıyla koruyacak. Artık hiçbir karanlık odak, Türkiye'yi barış ve demokrasi yolundan alıkoyamayacaktır.
ERDOĞANŞAŞIRTACAK Başbakan Tayyip Erdoğan, ne düşünüyor: "Ben halkın arasındayım. Onlar ne düşünüyor çok iyi biliyorum. Halkta bir sorun yok. Sorun seçkinciler grubunda. Onlar hangi istikameti istiyorsa, Türkiye oraya gitsin istiyorlar. Ama halkın da iradesi var. Seçim sonuçları var. Seçkinciler bugüne kadar istediklerini yaptırmayı başarmış. Ama bu artık değişiyor. Elbette bizim de hatalarımız oldu. Olabilir. Bir siyasetçi hep kendini merkezine koyarak dünün bugünün yarının hesabını yapar. Biz de bunu her gün yapıyoruz. Tekrar ediyorum. Bizim de hatalarımız oldu, olabilir. Ama bunun hesap verme yeri yine halkın önüdür. Şimdi ortada hatalar varsa, gerginlik olmuşsa, toplumsal barışı yeniden kurmamız lazımdır.
SOSYALRESTORASYON "Farklılıklarımız ortak yaşamamıza mani değildir. Hiçbirimiz bir diğerimizi doğuştan ya da tercihe bağlı farklılıkları yüzünden dışlayamaz. Tecrübe gösteriyor ki, farklılıkları dışlamak, reddetmek, toplumsal barışı zayıflatıyor; kabul etmek, bir zenginlik olarak görmekse, barışı güçlendiriyor. Zorluklarımız, sorunlarımız yok mu, var elbette. Ama bunların hiçbiri aşılmayacak sorunlar değil. Yeter ki, kendimiz için istediğimiz hak ve özgürlüğü başkalarına çok görmeyelim. Biz böyle bir sosyal restorasyonu hayatın her alanında gerçekleştirmek durumundayız. Biz ekonomik gelişmeyi ve demokratikleşmeyi birlikte götüremezsek iyi sonuç alamayız. 1.5 milyarlık İslam dünyası bizi izliyor. Din ile laikliği nasıl birlikte götürüyoruz bakıyorlar. Bütün bunları Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden taviz vermeden götürmemiz de ilgiyle izleniyor." Erdoğan, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar yumuşak ve uzlaştırıcı bir açılım yapacak.