Gidişin beni kaygılandırmıyor. Ben bu halden korkuyorum.
Gidişin, derin sarsıntılar yaratmıyor yaşamımda... Ben bu sakinlikten ürküyorum.
Senin gidişini sıradan kabul etmek, sıradan bir şey değil.
Sıradan bir şeymiş gibi oluşunu anlayamıyorum!
Anlayamadığım her şey korkutur beni... Şimdi de korkuyorum!
Sen, yaşamımda gidişin kadar tek düze değildin.
Bunu çok iyi biliyorum.
Öyle olmasa; seni bunca sevmelerim, sensiz olunca hayattan nefret etmelerim, her gece gelirsin diye gözlemelerim ne olacak?
Bütün bunların sıradan bir şey için olduğuna inanmamı bekleme benden!
Ben, gidişin üzerine sakince fikir yürütmelerimi anlamıyorum.
Bir kere apar topar şehri terk edişini hatırlıyorum...
Beni sebepsiz bırakıp uzaklara gidişini O nasıl bir fırtınaydı hayatımdaki? Dönünceye kadar dinmeyen!
Ve döndüğünde ve beni kollarının arasına aldığında ve '
sakin ol' dediğinde...
Hemencecik dinen.
Bu kadar sakinceyse her şey, neydi o fırtına o zaman?
Bir kavgamızı hatırlıyorum...
Tartışırken gözlerinden şimşeklerin fırladığını gördüğüm tartışmamızı.
Ben hâlâ haklılığım konusunda şüpheye düşmediğim halde, nasıl da susmuştum!
Senin, şimşekler saçan gözlerin karşısında, içimde beliren korkudan değildi o susuşum.
Aşk susturmuştu beni!
Şimdi gidiyorsun ve aşk, öylece kalakalıyor. Hani bir akşamüstü
pamuk şekerci mi, horoz şekerci mi geçiyordu karşımızdan, sen ona bakıp, sonra bana bakıp, dilinle dudaklarını yalamıştın...
Ben anlamamıştım!
Sana, horoz ya da pamuk şekeri almadığım için ağlayabileceğin, aklımın ucundan bile geçmezdi.
Hele sen ağladığın için, benim gözlerimin yaşaracağı, hiç!
Bizi şeker değil, aşk ağlatmıştı... Bunca birbirimizi sevmemize rağmen, konuşmadan neden anlaşamadığımız ağlatmıştı bizi!
Biz, aşkın en ince telinin kopmasının, sızısıyla ağlamıştık.
Aşk, bizi ağlattığı için ona şükran borçluyuz.
Şimdi aynı sen, yüreğimden çıkıyorsun ve ben sakinim.
Bunu anlayabilmem zor!
Aşk, gidene kadar aşktır dersen inanmak istemem.
Birlikte var oluşumuzun, aşk nezdinde pamuk şekeri kadar değeri olmadığını mı söylemek istiyorsun?
Buna benim inanmamı bekleme!
Peki, içimdeki bu sakinliği nasıl açıklayabilirim?
Devamı yarın