-10 yaşımda sahnedeydim. Devlet Tiyatrosu'nun çocuk bölümüne başladım. Şimdi ödüllere doymayan Erkan Can var ya, işte o soktu beni tiyatroya. Ben kapıda durmuş hayran hayran afişlere bakarken elime bir kağıt tutuşturdu. "Bunu doldur gel çocuk oyununda oynatalım seni" dedi. Uçarak gittim eve.

* İyi yerden girmişsin
- Hakikaten çok iyiydi. Sonra da başladım. "Şişkolar ve Sıskalar" diye bir oyunda oynadım ilk. Turnelere çıktım. Erzurum'u da son kez o turnelerden birinde gördüm. Nedense beni hiçbir konsere, etkinliğe çağırmıyor Erzurumlular, üzülüyorum. Oysa her şehirde ne kadar da çok sevenim var. Nereye gitsem baş tacı ediyorlar şükürler olsun.

* Hocaların da sıkı adamlardır o dönem?
- Hem de nasıl. Cüneyt Gökçer, Kenan Işık, Semih Sergen, Cihan Ünal, Yıldız Kenter...

'PAVYONDA ÇOK KORKTUM'
* Tiyatro dışı sahne hayatına gelsek artık.
- O da Bursa'da Taylan Gazinosu'nda başladı. (gülerek) Orada makul giysilerle şarkılarımı söylüyordum. "Pavyonda da çalış, çift yevmiye alırsın" dediler. Nasıl bir yer olduğunu göstermek için pavyona götürdüler beni. Nasıl korktum anlatamam

* !!!!!!
- Böyle koca sesli, sert bakışlı, bıyıklı bıyıklı adamlar. Tuhaf kıyafetli, makyajlı kadınlar. Karanlık, tuhaflık. Ödüm patladı. Ondan sonra da pavyonda hiç sahne almadım korkumdan.

SOSYETİKLER BANA BAYILIR
* Fıkır fıkır oynama, zıplama günleri nasıl başladı?
- Tavernalar dönemiydi. Sibel Barış en parlak günlerindeydi ve sahiplendi beni. Bir gece Caddebostan'da Zeki Çetin'in Minder Taverna'sına götürdü beni. Orada misafir olarak sahne aldım. Zeki Müren ve Huysuz Virjin taklitleri yaptım çok beğendiler. Rahmetli Cenk Koray gördü. İş bitimi yanıma gelip; "Fatih sen kabare yap, çok yeteneklisin" dedi. Tolga Han'ın kabaresinde işe başlamamı sağladı. Bir gün tesadüfen sosyete kulüplerinden birinde, Celal Çapa'nın Cartoon Bar'ında şova çıktım. O hiçbir şeyi beğenmeyen sosyetikler bayıldı bayıldı, bayıldı. Yıkıldı orası.