Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Ne Sünni ne Şii'yim, sadece Müslüman'ım" sözlerinin siyasi olarak okunması, ilginç gelişmelere yol açıyor.
Erdoğan, geçtiğimiz hafta "İran konusunda devreye girebiliriz" mesajı vermişti. Başbakan, Irak dönüşünde "Önümüzdeki süreçte İran'la gerginliğin artması halinde Türkiye'ye buna benzer bir görev düşebilir. Mesela İran'la kritik noktalara gelindiğinde Merkel ve Chirac beni arıyordu. Biz de devreye girerek İran'la görüşüp krizin tırmanmasını engelliyorduk" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Erdoğan, "Lübnan'da ve Suriye-İsrail temaslarında arabuluculuğumuzun -Belki İran krizinde de benzer görev üstlenebilir- sadece Ortadoğu'da değil, dünyada da büyük yansımaları olacak" düşüncesinde.

'Ben Müslüman'ım'
Başbakan'ın şifrelerini tek tek ele alalım... Erdoğan, "Şii'ydi", "Sünni'ydi" derken akan kanın ne kadar kötü bir şey olduğuna işaret ederken, "Irak halkının çektiği acı yeter" dedi. "Ben ne Şii'yim ne Sünni'yim, ben Müslüman'ım!" Böyle bir "bütün Irak" düşünüyor. Başbakan, "Biliyorum, bu sözlerime tepki gösterenler, siyaseten kızanlar olabilir. Ama birinin de kalkıp bunu söylemesi lazım. Tepki göreceğini bilse de biri bunun deliliğini yapmalı" yorumunu yaptı.
Erdoğan, "İsrail İran'ı vurabilir mi?" sorusuna, önce böyle bir şeye ihtimal vermediği cevabını verdi. Böyle bir saldırıya karşı olduğunu, şu sözlerle belli etti:
"Pek öyle aklıselimin yapacağı bir iş değil bu. Savaşın Irak'ı ne hale getirdiğini görüyoruz, faturası ortada. O zaman?.."
Başbakan'a göre buradaki şifre: ABD akıllı İran'ı vurmaz. Vuracak gibi yapar, taktik ve stratejik operasyonlar yapar.

Ankara'nın bölge vizyonu
Erdoğan, Türkiye'nin Ortadoğu politikalarındaki vizyonuyla ilgili önemli değerlendirmelerde de bulunuyor. "Biz düşman kazanmak değil, dost üretmek politikası izliyoruz." Başbakan'a göre bunun şifresi ise "Bakın, ABD yavaş yavaş Irak'tan çekilme niyetini seslendirmeye başladı. O zaman Irak kaderiyle, kendi iradesi ve tercihleriyle baş başa kalacak ve 'Kime güvenebilirim?' arayışına girecek. İşte o zaman Türkiye öne çıkacak". Erdoğan'a göre, İslam dünyası gereksiz sorunlarla güç kaybediyor. SünniŞii çekişmesi gibi.

Ali Babacan...
Ve Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ı en kritik dönemde İran'a gönderiyor. Babacan nükleer programından dolayı ABD ve İsrail'in Tahran'a baskıyı giderek artırdığı ve İran'ın geçtiğimiz hafta yaptığı füze denemelerinden sonra gerginliğin arttığı bir dönemde Tahran'a gidiyor. Bağlantısızlar Hareketi'nin XV. Bakanlar Toplantısı, 28-31 Temmuz tarihleri arasında Tahran'da düzenleniyor.