Gencecik 3 polis memuru şehit düştü. Emniyet Teşkilatımız'ın başı sağolsun, ölen polis memurlarının ailelerine de Allah sabırlar ihsan eylesin. ABD Başkonsolosluğu'na "yönelik görünen" terör eyleminin, İstinye'deki Beton Kale'nin muazzam müstahkem yapısı sebebiyle "Amerikalılar'ın canını yakmak" amacını taşıyamayacağı açıktır. 3 baldırıçıplak teröristin ille ABD rezidansını hedef seçmiş olmaları, eğer sırf kişisel husumet ve nefret duygularından hareket etmiyor idiyseler, olsa olsa başka birkaç amaca yönelik olarak gerçekleştirilmiş olmalıdır. Saldırganların asıl hedeflerinin "Türk polisi" olduğu açıktır. Bu nedenle, eylemi Amerika'ya yönelik almak imkanı bulunmuyor. Kaldı ki çok genel anlamda Amerika, tek kutuplu dünya şartlarında yürüttüğü evrensel saldırganlığı ile bütün dünyada önemli bir nefret merkezi haline geldi zaten. Bir tek Amerikalı'nın bile burnunun kanamadığı, tam tersi 3 genç polisin şehit düştüğü bir saldırı, neden Amerika'ya karşı olsun? O halde, doğurduğu sonuçlar bakımından eylemin hedefi ne olabilir? Birincisi şudur: Amerika'ya, "dünyaya çekidüzen verme" politikalarında, "terörü önleyici saldırganlıkta" yeni bir bahane (sebep) daha sunmuş olacaktır. İkincisi ve daha önemlisi ise şudur: Türkiye'de hızla tırmanmakta olan kaos ortamını derinleştirmekte, olası oyunlara zemin hazırlamakta, küresel oyun kuruculara imkan yaratmaktadır. Ayrıca... Eğer, "Bırakın ABD Konsolosluğu'nu, Türk polisi kendisini bile korumaktan aciz" mesajı verilmek istenmişse, bu oyun bozulmuştur. Kahraman polisler, "ölümleri pahasına" bunun aksini ispat etmişler, 3 saldırganı temizlemişlerdir. Eylemin sonunda kamuoyunda yaratılmak istenen algı şu da olabilir: Bir tarafta kapatma davası, bir tarafta Ergenekon operasyonları, boğaz boğaza girmiş medya, devletiyle kan davalı AKP iktidarı, sokakta kanlı terör! Neticede "yönetilemeyen" bir Türkiye! Yani! Yanisi şu: Milli irade var, yüzde 47 seçmen desteği var ama iktidar muktedir değil! Bu mesajın iletilmesinde kimlerin menfaati vardır, kime ne söylemeye çalışıyorlar, orasını bilemeyiz. Yıllardır sürmekte olan PKK terörüne ek olarak, İstanbul'un göbeğinde devlete kurşun sıkılmıştır. Sadece politik iktidarın değil, devletin güvenlik güçlerinin de "zaaf" içinde oldukları gösterilmek mi istenmiştir? Neyse ki bizim kendi elimizle yarattığımız kaosun yanında bütün bunlar devede kulak kalmaktadır.