'Hayat Güzeldir', 'Servet Avcısı', 'Milyonda 1', 'Baba Ocağı'... Yaz döneminin yeni ve güzide dizileri... Hepsinde de genç oyunculara büyük ustalar eşlik ediyor. Güzel kızlar ve yakışıklı erkekler, hafif light konular yaz ekranına yakışıyor da bu senaryolar size de çok tanıdık gelmiyor mu? Mesela 'Baba Ocağı'? Engin Şenkan yerine rahmetli Hulusi Kentmen'i koyun! İki erkek çocuğunun sayısını 3'e çıkarın ve sırasıyla Tarık Akan, Kemal Sunal ve Halit Akçatepe'yi hatırlayın... Buyurun size 'Ah Nerede'.
'Hayat Güzeldir'e gelince bu türün benzerleri o kadar çok ki hiç kafanızı yormayayım. Yaşlı ve yalnız kadın/erkek, artık ölümle burun burunadır. Onu hayata bağlayacak hiçbir şey yoktur. Birden acılara göğüs germiş ve birbirine yürekten bağlı bir aile ile tanışır. İşte hikaye binlerce güzellikle devam eder. Zaten hayat da güzeldir. Bu arada değinmeden edemeyeceğim. Sıcaktan neredeyse balkonda yatacağımız şu yaz günlerinde ekranda boğazlı kazakla gezilen tek dizi olma özelliğini de barındırıyor 'Hayat Güzeldir'.
'Servet Avcısı' ise farklı farklı isimler altında onlarca çekilmiş bir senaryo. Aşktan ağzı yanan ve zengin erkek peşine düşen Türkan Şoray mı istersiniz, Filiz Akın mı? Tabii sonunda fakir kemancıyı tercih eder sinemamızın yıldızları. Ahh bir bakarsınız, aslında siz filmin başından beri bilirsiniz ki o genç aslında zengindir.
Milyonda 1, yine tanıdık bir hikaye... Bebekler karışır. Ve Allah sizi inandırsın, koskoca İstanbul'da birbirlerini bulur o çocuklar, bir de gider aynı kıza aşık olurlar. Sonra da bu gerçekle yaşamaya alışırlar.
Peki, bu yaz diğerlerinden ayrılan birkaç yapım yok mu? Var mesela Pulsar! Onun en büyük farkı; yerli bir film ya da diziden değil de bildiğimiz 'Lassie'den fazlasıyla kopyalanmış olması . İnanın yayınlandığı tarihlerde minnacık olmama rağmen bir köpeğin bu kadar çok şey yapabileceğine inanmazdım. Şu yaşta zaten gülüyorum.
'Gece Gündüz'de yine ve yeni bir polisiye denemesi. Şu Levend Sarpoğlu'nu neden inatla asker ve polis karakterine büründürüyorlar anlamadım. Bir k ere de serseri genci oynasın, ne bileyim aşık delikanlı rolü de gider mesela... 'Zeliha'nın Gözlerin'den fırlayıp buraya gelmiş gibi kendisi... Oysa ki Sarpoğlu, son reklam filminde gayet başarılı örneğin.
Neyse bu yaz da orijinal bir şey yok anlayacağınız... Ben derim ki, taklitleri yerine asıllarını izleyelim. Gerçi taklitleri her zaman aslını yaşatır!