Bir dönem ekranlarda fırtına gibi esen Pop Star yarışmaları zamanla eski cazibesini kaybederken yerini format değiştiren ses yarışmalarına bıraktı. Bunlardan bir tanesi de ünlü şarkıcıların ünlü oyuncu ya da kişilere 'ses koçluğu' yaparak şarkı söylemeyi öğrettiği yarışmalardı. Ses koçu ve ünlü öğrencisinin birlikte yarıştığı programlar, yaz sezonunda yeniden boy göstermeye başladı. Ancak izleyenlerin yorumu bu yarışmadan tahammül edilemeyecek kadar kötü seslerin çıktığıydı... Peki, gerçek ses koçu nedir, kime nedir? Ses koçu; dünya starlarının vazgeçemediği, seslerini emanet ettikleri ve tıp eğitimi olan kişilere deniliyor. Bizimde dünya müzik arenasında başarılı olmamızın ardında bir ses koçu. Sertap Erener ve Kenan Doğulu'nun Eurovision başarılarının ardında kuliste onları bekleyen gizli bir yardımcıları vardı. İki başarılı sesi yarışmaya hazırlayan, performanslarını en üst noktaya taşımasına yardımcı olan ses koçları Doç. Dr. İsmail Koçak aynı zamanda Türkiye'deki birçok ünlü sanatçı, oyuncu ve spikerin de profesyonel ses koçluğunu yapıyor. Yeditepe Üniversitesi Bağdat Caddesi Polikliniği'nde Kulak, Burun, Boğaz ve Ses Bilimi Uzmanı olan Doç. Dr. İsmail Koçak Türkiye'nin ses arşivine de sahip. Türkiye'deki bütün önemli kişilerin ya da sesiyle iş yapan herkesin ses kayıtlarına sahip olan Koçak; kötü seslerin toplumun biliçaltına inerek toplum psikolojisini bozduğunu anlatıyor.

DOKTORLAR SAHNEDE
Doç. Dr. İsmail Koçak Türkiye'de ve dünyada kendisini gibi profesyonel pek çok kulak, burun, boğaz uzmanının yeni bir hekimlik alanında uzmanlaştığını anlatıyor. Bu yeni uzmanlığın adı, sahne hekimliği. Renkli dünyanın özellikle sahnede çalışan ünlülerinin ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan sahne hekimliği, sanatçıların performans arttırma amacına dayanıyor. Özellikle şarkıcılarla çalışan ses koçları, ses performansının uzun süre rahat bir şekilde kullanılması için çalışıyor. Artık çok satan bir albümün de başarı ölçütü olmadığını anlatan Koçak, önemli olanın sahnede ne kadar uzun süre ve rahat bir sesle şarkı söyleyip dans etmek ve duyguyu izleyiciye ne kadar aktarmak olduğunu belirtiyor. Profesyonel destekle isteyen herkesin sesini istediği gibi kullanılabileceğini savunan Koçak, "Kötü bir ses hayatımızda her şeyi negatife çevirebilir. Güzel ses, sesini rahat kullanabilen sestir. Kişi sesini ızdırap çekmeden, bağırmadan, rahatça kullanıyorsa, ses dinleyiciye rahat bir şekilde ulaşıyorsa, o ses doğrudur. Bunu yapabilmenin belli kuralları var" diyor.

DUYGU YANSIMALI
Doç. Dr. İsmail Koçak günlük yaşantıda da sesin doğru kullanılmasının önemine değinen, konuşurken en önemli şeyin duygunun doğru yansıtılması olduğunu söyleyen Dr. Koçak şarkıcılara duygularını değiştirip seslerini kullanmayı öğrettiklerini şöyle anlatıyor: "Ses, kişi kızgınsa kızgınlığı, keyifliyse keyfi, anlayışlıysa anlayışı yansıtmalı. Sesin o kadar çok sıfatı var ki... Anlayışlı ses, sıcak ses, duygulu ses, ağlamaklı ses, keyifli, keyifsiz ses... Duyguyu yansıtmak önemli; ama duyguyu kontrol edip onu yansıtabiliyorsanız o daha da doğru ve iyi. İşinde ya da özel yaşamınızda duygunuzu bir kenara itip yerine yeni bir duygu koyarsanız, işte zor ama doğru olan budur. Bu öğrenilmesi gereken bir şey, herkesin öğretebileceği bir şey değil, bu eğitim alan kişinin yapabileceği bir şeydir" Koçak, ses koçlarının bile bir ses koçuyla çalıştığını söyleyerek ses koçluğu yarışmalarının toplumun bilinçaltında rahatsızlık yaratacağını vurguluyor ve "Bu programlar yarışma değil ancak ego tatminidir" diyor.