Siyasi senaryolara yeni ekler geliyor. Eski Başbakan ve Rize Milletvekili Mesut Yılmaz'ın konuşması, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı tasfiye etme planı, siyasi koridorları hareketlendirdi. Avrupa Parlamentosu'nda konuşan Yılmaz, "parti kapatmayı'' savundu. Asıl bombası ise "Ordu kışlasına dönemez" sözleri oldu.
MesutYılmaz'ınsenaryosu "Ben Türkiye'de orduyla polemiğe en çok giren siyasetçilerdenim. Ama şunu söyleyebilirim ki Türk generallerinin ülkeyi yönetmek arzusu yok. Yönetmek isteyenler de ayıklanıyor. Ama bölücülük ve irtica tehlikesi devam ettiği sürece askerin kışlasına dönmesi beklenemez."
Baykalhakkındasenaryo Ankara'nın "derin katları"nda, kapalı kapılar ardındaki analizler şöyle: "AKP'yi yok etmek gerekiyor. Ama sandık sorunu var. Baykal'lı CHP muhalefeti çok yetersiz kalıyor. Yok ettiğimizin yerine bir şey koymamız lazım. Baykal'lı CHP'nin artık işi bitmeli. AKP'nin tabanını ele geçirebilecek yüzde 70 merkez sağ-yüzde 30 merkez sol ağırlıklı yeni bir parti. CHP'nin tabanını ele geçirecek yüzde 70'i merkez sol-yüzde 30'u merkez sağ eğilimli yeni bir parti."
Darbe... Bir askeri darbe mi yaşıyoruz? İlk bakışta böyle bir darbeden söz etmek mümkün değil gibi görünüyor. Ama özellikle 27 Nisan e-muhtırasından beri yaşanan gelişmeler, ağır çekim bir darbe sürecinde olduğumuzu, demokrasimizin bir tür müdahaleye maruz kaldığını gösteriyor. Türkiye'de süregelen müdahale geleneğinin yeni bir perdesiyle karşı karşıyayız. Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Girişimi üyeleri, darbeleri protesto etmek için yılın en uzun günü olan 21 Haziran 2008'de Tünel'den Taksim'e yürüyecek. Girişim adına tüm vatandaşları yürüyüşe davet eden Mor ve Ötesi adlı grubun solisti Harun Tekin, darbe girişimlerine, demokrasinin sınırlarının daraltılmasına ve yetki alanını aşan devlet kurumlarına karşı sokağa çıkacaklarını söyledi. Açıklamada, "Favori bir darbesi olmayanları ve tüm darbe girişimlerine karşı olanları sokağa davet ediyoruz. Ortadaki ikiliğin bir siyasal partiyle bir müdahale arasında değil, sivil siyaset ile müdahale arasında olduğunu düşünenler sokakta olacak o gün. 21 Haziran 2008 günü yılın en uzun, en aydınlık en beyaz günü. İşte o gün." denildi.