* Eski şarkılardan derlenen 'Can Suyum' kasetine bayıldım valla. - Biliyor musun o kaset bir teknoloji harikasıdır.
* !!!!!! - Abartmıyorum.
* Niye ki? - 30 yıl önceki o ilkel, hücumk ayıt kanal bantlarını depoda bulduk. Ama onları çalacak teyp yok. Yine bir başka firmanın bodrumundan da o eski makara teypleri bulduk, tamir ettirdik. Fakat baktık ki çalmıyor. Çünkü bantlar çok nemli. Tuğrul Bey adlı bir aile dostum var. Bilim adamıdır. Derdimi anlattım, "Ben hallederim" dedi. Araştırmış, Nat King Cole ve Frank Sinatra'nın eski bantlarını yenilerken özel fırınlarda ısıtmışlar. Bizde o fırınlar ne gezer! Tuğrul Bey annelerimizin kullandığı o yuvarlak börek fırınlarına koydu bantları. ARABA SEVDASI * Fırında mı pişirdi? -(gülerek) Aynen öyle. Bir resistansla 80 dereceye sabitleyip tam 22 saatte tek tek kuruttu. O sırada geceleri bile stüdyo hazırda bekletildi. Fırından çıkan bantlar acil olarak stüdyoya gönderildi, hepsi disklere çekildi. Sonra Feyyaz Kuruş ve Aydın Sağman adlı 2 yönetmen sesimi ve keman kayıtlarını ellerinde tutarak bugünün teknolojisiyle üzerine orkestra ekleyip muhteşem bir sonuç elde ettiler. * Arabalara merakını biliyorum. En sevdiğin hangisi? - Babam otomobile canlı varlık muamelesi yapar, onları sever okşar konuşurdu. Bana da geçmiş o huy. Şimdi en çok 15 yaşındaki SAAB arabamı seviyorum. Çünkü Türkiye'de yegane. O, 20 yaşına gelince spor kıyafetler giyip klasik araba rallisine gireceğim inşallah.
CAN DOSTUM POYRAZOĞLU * Sanat camiasında dostluklar saman alevi gibi değil mi? - Evet bizim dünyamızda ebedi dostlukda yok ebedi düşmanlık da. Çıkarlar çatışmazsa dostluk hep kalıcıdır. * Neden böyle? - Çünkü sahne, ihtiraslarımızın doruk mekanıdır. Babalar bile oğlunun kızının sahnedeki aşırı başarısına tahammül edemez.
* Yine de en sıkı dostum dediğin birileri vardır? -Var elbette. Mesela Ali Poyrazoğlu. Hiçbir fikrimiz uyuşmadığı halde tam 42 yıldır can dostuyuz. Küçük, ufak tefek kırgınlık, küslük olursa bir taraf mutlaka çeşitli komplolar entrikalar çevirip barışır.