Bu söz Anadolu'da gelinler için çok söylenir. Benimse zaman zaman memurları düşününce aklıma geliyor. Biliyorsunuz memurlar sürekli şikayetçi:
"Maaş az geçinemiyoruz..."
Haklılar. Ortalama bin YTL maaşla yaşamak mümkün mü? Maaşın yarısından fazlası kira, elektrik, su gibi harcamalara gider. Kalanıyla karın doyurmak bile zor. Memurlar da çıkışı kredi kartında buldular ki onun sonu da felaket. Bir yol da ek iş...
GARANTİLİ İŞ KAPISI Peki bu kadar şikayetçi olunan memurluğa girmek için yaşanan kuyruklara ne demeli?
Her yıl KPSS'ye 2 milyon kişi giriyor ki bunların yarısına yakını üniversite mezunu. Hepsi de açlık sınırında olduğu söylenen maaşa talipler. Kazanmak için neredeyse servet harcayıp kurslara gidiyorlar, kitaplar alıyorlar.
Bu 2 milyon kişiden her yıl yaklaşık 100 bini memur olabiliyor. Belki sözleşmelilerle bu sayı 120-130 bini buluyordur. Gerisi hayallerini başka bahara saklıyor. Bu talebin sebebini tahmin edersiniz. Özel sektörde iş bulmak zor. Devlet kapısı tam bir güvence olarak görülüyor. Parası az bile olsa iş garantisi var.
İSTİHDAM İMKANI... Bugün üniversiteler için ÖSS yapılıyor. 1 milyon 600 bin genç ter döküyor. Bu sene kontenjanlar artırıldı ve bu sayının yarısı bir yere kayıt yaptırabilecek. Türlü engelleri aşarsa okulunu bitirecek. Şanslı azınlığın dışındakiler elde diploma iş arayacak.
ATO'nun araştırmasına göre, Türkiye'de çalışabilecek durumda 510 bin üniversite mezunu genç var. Bunların 281 bini çalışıyor. Yani ancak yüzde 55'i iş bulabiliyor. Bugün sınavı girenlerin morali bozulmasın ama Türkiye gerçekleri bunlar.
Geçtiğimiz günlerde holdinglerin ve ticaret odalarının üniversite açmak için yarıştıklarını yazmıştım. Üniversite açmak kadar istihdam oluşturmak için yatırım yapmak da önemli. Üniversite mezunu gençlerimiz çoğalsın ama iş bulabilecekleri istihdam alanları da artsın...