Ağız kuruluğu, ciddi bir hastalığın veya bazı ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkabilen aşırı tükürük azalmasıdır. Nedenleri arasında;
* Sjögren Sendromu gibi tükürük bezlerini içeren bir hastalık ya da tükürük bezlerinin tükürük üretmesini sağlayan sinirlerde hasara neden olan baş boyun bölgesindeki bir yaralanma
* Kontrol altına alınamayan diyabet, kronik greft-versus-host hastalığı, sarkoidozis, HIV enfeksiyonu gibi hastalıklar
* Baş ve boyun bölgesi radyoterapisi
* Kemoterapi
* Bazı ilaçlar (antidepresan ilaçlar, betablokörler ve antihistaminler) sayılabilir.

Tat duyusu bozuluyor
Ağız kuruluğu, hastaya ait rahatsızlıklar yaratmasının yanı sıra tükürüğün yıkama etkisinin ortadan kalkması ve ağız florasında ortaya çıkan değişikliklerle diş çürüklerinde anlamlı düzeyde artışa da neden olur. Ayrıca uzun süreli ağız kuruluğu, tat duyusu bozukluğu, metalik tat hissi, kandidal enfeksiyona eğilim, dilde yanma hissi, ağız mukozasında acı, kuru, çatlak dudaklar gibi bir dizi rahatsızlıklara da yol açar. Normal bir birey 24 saat içinde en az 500 ml tükürük üretir. Elbette tükürük akış miktarı bireyin fizyolojik durumuna bağlı olarak değişir. Örneğin; dinlenme halinde tükrük akışı dakikada 0.3 ml iken uyurken 0.1 ml'dir. Çiğnerken ve yemek yerken ise dakikada 4-5 ml'ye yükselir. Çoğunlukla hastalar, tükürük akışının değiştiğine dair bir kanıt olmadan da ağız kuruluğundan şikayet edebilir. Bu durum psikolojik faktörlere bağlı olabilir.

* * *
Periodontoloji Uzmanı Dr. Burcu Karaduman anlatıyor...