Mayıs ayı enflasyonu Nisan'ı utandırmadı, yüksek çıktı. Oysa, geleneksel olarak Nisan'dan sonra yaş meyve ve sebzenin bollaşmasıyla fiyatlarda aşağı bir eğilim başlar, bu süreç Eylül ayına kadar sürerek hükümetlerin elini rahatlatırdı. Ama son gelişme bu kuralın bozulduğunu gösteriyor. Veya bunu şöyle de ifade edebiliriz. Hükümet enflasyon üzerindeki titiz tavrını gevşetti. Bunu peş peşe uygulanacağını beklediğimiz gelişmeler de doğruluyor. Mali disiplinin de bozulacağı yönünde düşünceler var. TEPAV, yani Türkiye Ekonomi ve Politik Araştırmalar Vakfı'nın son raporunda, bütçe disiplininin bozulmasına işaret olarak, Konut Edindirme Yardımı nedeniyle yapılan kesintilerin ödenmesi, GAP için kaynak aktarımı, yeni istihdam paketi için işsizlik fonundan kaynak aktarımı yapılması, yerel yönetimlere merkez yönetimlerden kaynak aktarımı yapılması, müteahhitlere 5 yıldır yapılmayan fiyat farkı ödemelerinin yapılacağının duyurulması gibi eylemlerin bütçeye 45 milyar gibi oldukça büyük bir yük getireceğine dikkat çekiliyor. Bunların tercümesi özetle, enflasyon düşürme politikasını bırakıp, piyasalara para enjekte edip hareket sağlamanın ve ekonomik büyümenin amaçlandığıdır. Unutmayalım ki, enflasyonist yani enflasyonla büyüme ve piyasalara hareket sağlama politikaları hiçbir dönemde fayda getirmemiştir.