Hipertansiyon, basit olarak yüksek kan basıncı demektir. Küçük tansiyonun 80 mmHg (veya 8), büyük tansiyonun (sistolik basınç) 120 mmHg (veya 12) altında olması, en arzu edilen durumdur. Uygun ölçüm koşullarında büyük (sistolik) tansiyonun 140, küçük (diyastolik) tansiyonun 90 mmHg ve üzerinde olması, hipertansiyon tanısı koydurur. Hipertansiyon, genelde az şikayet oluşturur veya hiç oluşturmaz. Bu yüzden "sessiz katil" olarak adlandırılır. Ancak zararı zamanla ortaya çıkar. Türkiye'de her 3 kişiden 1'i yüksek tansiyon hastasıdır. Hipertansiyonu olanların yalnızca yarısı hastalıklarının farkındadır. Farkında olanların ancak yarısı ilaç kullanmaktadır, ilaç kullananların ise ancak yarısının tansiyonu kontrol altındadır. Sağlıklı kan basıncı ölçümü yapılabilmesi için aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir:
* Hasta, kan basıncı ölçümünden yarım saat önce egzersizden kaçınmalı, bir şey yememeli, kafein almamalı ve sigara içmemelidir. En az 5 dakika istirahat etmelidir.
* Manşonun boyutları hastanın koluna uygun olmalıdır. Kolu rahatça sarmalı, ne çok sıkı ne de çok gevşek olmalıdır.
* Basıncın ölçüldüğü kol, yatay olarak kalp ile aynı düzlemde olmalı ve kasılmayı engellemek için dirsek desteklenmelidir.
Sebepleri ve belirtileri
Hipertansiyon ve soya çekim arasında önemli bir ilişki vardır. Uzun süreli stres veya çok tuzlu diyet, kan basıncını yükselten nedenlerdir. Obezitenin de önemli rolü bulunur. Stres, hareketsizlik, alkol ve sigara kullanımının ve bazı ilaçların yüksek tansiyonu hazırladığı biliniyor. Hipertansiyonda belirtiler genelde yoktur veya azdır. Bunların en sık görülenleri burun kanaması, kulaklarda çınlama, baş dönmesi, bayılma hissi, sabah baş ağrıları, depresyon, görme bozuklukları, gece idrarı, gerginlik, yüzün kızarması ve sıcaklık hissidir. Bu yakınmalar sıklıkla yüksek tansiyonun erken dönemlerinde vardır. Geç dönemlerde ise hipertansiyonun komplikasyonlarına göre daha ağır belirtiler görülür.
* * *
Medicana Çamlıca Hastanesi Kadiyovasküler Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Onur Gürer anlatıyor...