Bu dünyada olmaz diye bir şey yok, her şey geliyor insanın başına... Bunca zamandır 'televizyonda evlilik olmaz' diye bas bas bağıran pardon satır satır döşenen benim başıma ne geldi, bilin bakalım! Eşimin dayıoğlu, 'Su Gibi' programına katılmış. Eşim de, ben de bu sektörde olmamıza rağmen hiç kimseye haber vermemiş... Bu haber bize Giresun üzerinden dolaşıp geldi. Tam da o gün internette dolaşıp duran bir habere takılmıştım. Haberde, yaklaşık 4 bin kişinin evlilik programlarına katılmak için sırada beklediği yazıyordu. Ehh, o 4 bin kişiden biri de bizim aileye düşmüştü. Dayıoğlu, geçtiğimiz Cuma ekrana çıkmıştı. Bu arada talibi de çıktığı için Pazartesi günü yine ekranda olacaktı.
Müstakbel akraba
Tabii bütün aile ekran başına toplandı. Aile büyükleri, bu durumu pek hoş karşılamadan, ailenin gençleri ise hafiften dalgaya vurarak... Bu arada itiraf etmeliyim ki, benim merakım gazetecilikten çok 'müstakbel akrabamı' tanımak duygusunda yoğunlaştı. Ortada şaka gibi bir durum vardı... Zira ben de aynı aileye gelin gitmiş, herkesle sırayla tanışmış, hafif de heyecanlanmıştım. Şimdi ailemizin bir parçası olması muhtemel genç kızı milyonlarca seyirciyle birlikte ilk defa televizyonda görecektim. Birden aklıma eski Türk filmlerinde izlediğimiz hamam sahneleri geldi. Hani ailenin kadınları bir araya gelip hamama gidermiş de kız beğenirmiş... Bu programlar adeta 'modern hamam'lar...
Evlilik beyanı
Düşünün bir kere; ailenizle ekran başında oturuyorsunuz. Televizyonda genç bir adam kendini anlatıyor ve evlenmek istediğini söylüyor. Anneniz, babanız, amca-teyze, yenge, dayı çocuğu görüyor, konuşmasını dinliyor, işi hakkında falan bilgi ediniyor. En önemlisi de genç adam bütün Türkiye'nin önünde niyetinin ciddi olduğunu beyan ediyor. Hamam değil de ne bu?
Çok uzun sürüyor
İşte bizim dayıoğlu da bu hamama girdi. Görücüler de sıraya... Bu arada merakla izlemeye başladığım program 12.45'te start aldı. Saat 15.00'a yaklaşırken hâlâ devam ediyordu. Dayıoğlu'ndan eser yoktu. Üstelik alt ve üst bantta aynı programın 'İki Gönül Bir Olunca' adıyla akşam 19.45'te tekrar ekrana geleceği de anlaşılıyordu... Düşünsenize FOX ekranı neredeyse 24 saat boyunca hamam işlevi görüyor. Adayların biri gidiyor, diğeri geliyor... Onları beğenenler telefon ediyor, 'evlenmek' istediğini beyan eden aday, beğenirse talibini oraya çağırıyor. Her şey o kadar hızlı oluyor ki, fabrikalardaki seri üretimi andırıyor... Bu arada bizim dayıoğlunun akıbetini önümüzdeki günlerde anlatacağım...