İşgalden beri Irak'ta, Ortaçağ'ın vahşet ve zulümlerini hatırlatacak kadar çılgınlaşan Amerikan askerlerinin son hedefleri mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim oldu. Üstelik, eğitim atışları sırasında. Yani önceden tasarlanmış şekilde, planlı, ne yaptıklarını bilerek. Bizdeki karşılığı "atış talimi" olan eğitim atışı sırasında Kur'an-ı Kerim'i hedef tahtası olarak kullanan Amerikan askerlerinin görüntüleri de var. Atılan mermi-kurşunlarla delik deşik edilmiş Kur'an'ın kapak içlerine de çeşitli sloganlar yazılmış. Iraklılar'ın ortaya çıkardığı hadiseden sonra ABD ordusu da bir açıklama yaptı. İsmi açıklanmayan bir askerin görevinden alındığı, olayı gören ve müdahalede bulunmayan diğer askerler hakkında da soruşturma başlatıldığı belirtildi. Bu kahpeliği bir veya birden fazla Amerikan askerinin yapmış olması neyi değiştirir ki! Neticede, batının İslam'a ve mukaddeslerine olan saygısı açık şekilde yansıyor.
Yalan medeniyetleri batsın Dolayısıyla, bugünkü Amerikan yönetiminin en başındakilerden tutun (Bush ve etrafındakiler) Irak'taki askerlerine kadar (Afganistan ve Afrika'dakiler) ortak özelliği İslam ve Müslüman düşmanı oluşları. İslam dünyasına her saldırıyı yeni bir Haçlı seferi gördüklerini söyleyen Bush'tur. Dünyayı siyonizmin hakimiyetine sokmak isteyenler de Bush ve ekibidir. Ne kadar Müslüman öldürürlürse, kanları akıtılırsa o kadar sevindiklerini ve yaptıklarını da çok eğlenceli bulduklarını da bizzat kendileri söylemektedir. Biz; yani İslam dünyası ve Müslümanlar, yahut da Türkiye'nin saf ve temiz Müslümanlar'ı bu alçakça saldırıların farkında bile olamıyoruz. Ya medya duyurmuyor bu tür haberleri, ya da magazin denen pespayeliklere kapılmış Müslümanlar fark edemiyor olan-bitenleri... Büyük şair Mehmet Akif'in haykırdığı gibi; medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar Kur'an-ı Kerim'e kurşunlar yağdırıp delik-deşik ediyor. Biz ise BOP'lar, medeniyetler arası ittifaklar ve dinler arası diyaloglarla oyunumuzu sürdürüyoruz.