Girişte yazdığım gibi, toplaştığımız yerde yöre halkıyla oturmuş muhabbet etmekteyiz. Her soruma bir başkası yanıt veriyor, herkes en esaslı bilgilerini benimle paylaşıyor.
Neredeydiniz? Ünlenmekte gecikme nedenlerini soraraktan başlıyorum; - Ne demek Karahayıt? - 'Hayıt' bu bölgede yetişen bir bitki. Çoğumuzun atası, dedesi toprakla, tarlayla uğraşmış. Ama çamur para edince çoğumuz turizmci olduk - Neredeydiniz bugüne kadar ağalar? - Biz aslında 1970 yılında çıktık ortaya. - Çıktınız da biz geç duyduk... - O zaman mütevazı bir köy gibiydik. Ev pansiyonculuğu yapardık.
Şans kapıyı çalınca - Sonra ne oldu birdenbire? - Kırmızı suyun değeri 90'lı yıllarda keşfedildi, turizm patladı. Şimdi pek çok 4-5 yıldızlı tesisimiz var. - Her yerden de geliyorlar maşallah. - Hem de nasıl geliyorlar. Rusya, Almanya, Japonya her yer, her yere gitti namımız. - Gazeteye yazacağım da kesin rakamlar lazım... - Ne gibi? - Yatak sayısı, tesislerin durumu filan gibi. - Ben rehberim. İstediğiniz rakamları ezbere bilirim.
Bereketli topraklar - Söyle o zaman evlat. - Savaş Abi, beldemizde şu an 90 turistik tesis var. Pansiyonculuk da devam ediyor. 80 pansiyon var diyebilirim. Toplayınca yatak kapasitesi 8 bin 500'e geliyor. Milyonlarca döviz giriyor ülkemize böylelikle. - Aman aman bereketi kaçmasın. - Günübirlik gelenler, yatıp kalanlardan daha çok. Senelik ortalama 1.5 milyon yerli ve yabancı turist...
Cahillik devri - Burada kırmızı su kuyularını kurutmuşsunuz cahillik edip he mi? - Savaş Bey ben de öğretmenim. En üzüntü duyduğumuz konulardandır o. 70'lerde her nereye kazma vurulsa kırmızı su çıkıyordu. Ama bilinçsizce yapıldı ve kurudu o kuyuların çoğu. - Koruma altında değil mi buralar? - 1990 yılında Özel Çevre Koruma Kurulu, Karahayıt'ı koruma altına aldı. - Belediye oldunuz ama - 1992 yılında olduk. Yeraltı sularının kullanımı düzene bağlandı böylece.
Geleceğin Bodrum'u Uçuyorlar mı, abartıyorlar mı yoksa vizyonları çok geniş de ben uyum sağlayamıyorum bilmem. "Sağlık turizminin Bodrum'u olacağız" yakında diyorlar.