CHP lideri Deniz Baykal "Bu yıl kesin erken seçim var" diyor.
Baykal'ın hesabı, Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti için Ağustos ayında "kapatma" kararı verme ihtimaline dayanıyor.
Peki ya Eylül'de karar verilirse?
O durumda, 2009 Mart'ında yerel seçimlerle genel seçimlerin birlikte yapılacağı öne sürülüyor.
Oysa "kapatma"yı esas alan olasılıklara baktığınızda karşınıza "erken seçim"den çok "ara seçim" çıkıyor...
***
Önce hatırlatma:
Meclis'te 2 boş milletvekilliği var. 26 milletvekilliği daha düşerse, Meclis'in yüzde 5'i boşalmış oluyor ve "ara seçim" zorunlu hale geliyor.
Varsayalım ki, Anayasa Mahkemesi, bir ara seçime yol açmamak için 26'nın altında milletvekiline siyaset yasağı koydu.
O durumda AK Parti'nin ortaya koyacağı refleks şimdiden belli:
oş sandalye sayısını 28'e çıkarmak için hemen istifalar devreye girecek.
Meclis'te çoğunluk iktidar partisinde olduğu için, bu istifaların "kabul edilmeme" olasılığı bulunmuyor.
Dolayısıyla yüzde 5'lik boşalma sağlanıyor ve "ara seçim"in yolu açılıyor...
***
Peki Ağustos ya da Eylül'de karar çıkması bir şeyi değiştirir mi?
Değiştirmez.
Çünkü Meclis'in yüzde 5'i boşaldığında ara seçimin "3 ay içerisinde" yapılması gerekiyor.
Yani Ağustos'ta yasak gelse en geç Kasım ayında, Eylül'de yasak gelse en geç Aralık ayında "ara seçim" yapılması zorunlu hale geliyor.
Yerel seçim ne zaman?
Mart 2009'da.
Görüldüğü gibi, Ak Parti'nin önünde yerel seçimden 4 ay önce, "kapatma" kararının yaralarını "ara seçim"le sarma şansı var.
Siz iktidarda olsanız, dar bir alanda gerçekleştiği için "kontrol" edilme ihtimali daha güçlü olan "ara seçim" yerine "erken genel seçim"e gitmeyi ister misiniz?
Ayrıca;
"Mağduriyet" havasının etken olacağı bir "ara seçim"de estirilecek "geri dönüş" rüzgarı, 4 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde fırtınaya dönüşmez mi?
***
Bir de Yüksek Seçim Kurulu Başkanı'nın geçen hafta yaptığı açıklama var:
Başbakanın da içinde bulunduğu siyaset yasağı istenen 39 milletvekili yeniden "bağımsız" aday olabilecek.
Bu demektir ki, "kapatma davası"nın sonuçları büyük oranda telafi edilebilecek.
Hatta telafinin ötesinde iktidarın işine yarayacak.
Sizce bu durumda AK Parti neyi tercih eder?
Ara seçimi mi, erken genel seçimi mi?