Yakınları, "1 milyon 200 bin liraya aldı evi Zeki Bey" diye anlatıyor. Paranın para zamanında 1 milyon 200 bin lira 'uf-fuu' bi paraydı. "Hangi zaman?" derseniz, 1977 ilkbaharı. Beğenmiş; sonra da evin o dönemki sahibesi Sosyolog Fatma Mansur'u razı etmiş almış. 8 Haziran 2000'de de Kültür Bakanlığı tarafından restore edilip ahan da bu anlattığım gibi bir güzel müze haline getirilmiş.
HEYKELİ DİKİLDİ Tarif edersem evin şekli şu: Ön ve arka cephelerde çiçeklerle dolu 2 bahçe var. Ön bahçede Heykeltıraş Tankut Öktem'in yaptığı Zeki Müren heykeli elinde mikrofonuyla tasvir edilmiş biçimde dikeliyor heybetle. Alt kısımda camdan bölümde merhumun 1976 model Buick Regal otomobili sergileniyor.
SOL ANAHTARI Girişte vezne, turnike bölümünü aşınca salona giriyorsunuz. İlk altın plağı aldığı zaman yapımcının armağanı olan pirinçten sol anahtarı göze ilk çarpan obje oluyor. Sarı pirinçten yapılmış ve çok da şık. Giriş öbür tarafında da Zeki Bey'in çeşitli zamanlarda aldığı teypler, pikaplar, radyolar ve ses kayıt cihazları sergileniyor.
BABASI YAPMIŞ Benim en çok ilgimi çeken bir eşya, beşik oldu. Babacığı Kaya Bey kendi elleriyle yapmış onu Zeki bebeğe. Annesinin harika şeyler diktiği makine de nadide hatıralardan. Haa bir de gramofon var ki, izin alıp koydum üstüne taş plağını, çaldım dinledim, çaldım dinlettim. Mutfağın, banyonun mütevazılığına şaştım da kaldım.
AYIP MI NE? Yatak odasında sanki suç işliyormuşuz gibi, sanki gizli saklı girmiş gibi bir havaya bürünerek gezindim diğer ziyaretçilerle beraber. Önce bu kadar özeline sokulmak doğru değilmiş gibi geliyor insana ama bi taraftan da içinden bir şeyler dürtüyor, "O artık hepimizin bir parçası, gezin gönlünüzce" diyor sanki.
KARDEŞ PAYI Orada. Üst katta yani; sanatçımıza hayranlarından gelen mektuplar, iç odalarda kostümlerin bir kısmı, ayakkabılar, sanatçının makyaj malzemeleri ve aldığı ödüller var. Kendisine hediye edilmiş ya da bizzat satın aldığı tablolar da her bir duvara kardeş payı dizilmiş.