Sanat Güneşi hâlâ parlıyor
Zeki Müren'in Bodrum'da müze edilmiş evine gelip giden ziyaretçilere baktım gözledim ve gerçekten de çok sevindim... Ebediyete göçen hiçbir memleket sanatçımızın ardından hâlâ berdevam, böyle bir sevgi, saygı, özlemişlik görmemiştim.
Bana, "Tren" desene... -Treeen! - Hi hi hiiii!.. Öpsün seni Zeki Müren! Ufacıklık yıllarımızda arkadaş şakalaşmalarının bir yerlerine sıkışıp kalmış bir "dedim-dedi" oyunuydu bu. Zeki Müren; şarkılarının, sesinin, sanatının güzelliği, kudreti, lezzetinden önce oyunbazlığımıza özne olarak düşmüştü önce. İlaveten bizim o devirlerimizde, küçüklüğümüzde yani eeen büyük yeminimiz "Ekmek, Kur'an çarpsın" dı. Yalan yere edilirse; insanı çocuk- büyük demeden şallak mallak edecek kadar 'feci' bir yemindi bu. Evde, okulda, sokakta bir şey olmuş da, bana sorulmuş da, "Ben yapmadım" deyip, sonuna başına "Yalansa ekmek Kur'an çarpsın" eklemişsem ille de inanmaları gerekirdi. Aksi halde inanmayan her kimse tez vakitte çarpılır, ağzı burnu yamulur diye bu kez onlar için çok korkardım.
KAZIK OLDUK Büyüdük. Kazık kadar adamlar olduk. Şeklimiz, şemalimiz, cemalimiz, kanaatimiz fevkalade değişikliklere uğradı elbet. Keyiflerimiz, kederlerimiz, neşelerimiz, hüzünlerimiz ve daha bin dolu şeyimiz bizle beraber değişe, dönüşe yıllandı, yaşlandı, dallanıp budaklandı. Konuşma biçimimiz de bu sürüklenişlerden payını alırken, yemin edişlerimizin kaçınılmaz gidişatı da öyle oldu, yeminler de değişti.
O BÜYÜK YEMİN Şimdi kaşarlanmış hallerimizi yele, çocukluk günlerimizden kalıntıları da ele verelim diyorum. "Kendime saklı kalması belki daha iyi olurdu ama olsun" deyip halka da arz ediyorum sırrımı. Biliniz ki; içimden içimden gelen hissiyatlara göre hâlâ en büyük yemin çocukluktaki o büyük yemindir.
EYY AHALİ Öyleyse bunca uzun girizgahı o yemine bağlayıp niyetimi de faş edeyim: "Eeeey ahali! Zeki Müren'in Bodrum'da müze edilmiş evine gelip giden ziyaretçilere baktım gözledim de, ebediyete göçen hiçbir memleket sanatçımızın ardından hâlâ berdevam böyle bir sevgi, böyle bir saygı, böyle bir özlemişlik görmedim. Bak yeminle söylüyorum gördümse ekmek Kur'an çarpsın!"
GEZEN GÖREN SAĞ OLA Şu fakir-i pür taksir kulunuzun köhne gözlemini bir yana koyun kaymakamlık evrakları da kanıtlıyor bunu. Çünkünü o evraklarda yazıyor ki; "Geçtiğimiz yıl içinde, yani 2007'de tamı tamına 48 bin 648 kişi parasını verip, biletini almış, girip gezmiş Paşa'nın evini."
HAYRANI GANİ 2006 yılında da mesela bu rakam, 31 bin 552 kişiymiş. Yani artmış eksilmemiş, hatta bir gelen bir daha bir daha gelmiş. Şimdi bunca insan girince ne görür, neye rastlar nelerin karşısında bir kez daha Zeki Bey'e hayran olur, az ötede anlatayım okuyun bir zahmet.
SAVAŞ AY
|