Bir kraliçemiz olsaydı...
Saçından ayakkabılarına kadar zarafetin izleri olan.
Işıktan yılların yollarında yürüyen.
Gözlerine baktığınız zaman, bütün çocukların acısını hissetmenin resmini görebildiğimiz.
İyilik perisi.
Şövalye ruhunun, çağdaş dünyadaki temsilcisi.
***
Bir kraliçemiz olsaydı.
Her konuda söz sahibi, erkek kölesi değil.
"4 kadınla yaşıyorsam kime ne?" diyen demokrasi abazanlarına, herkesten önce tepki koyan.
Allah'ın nimetlerini patronlara değil, işçilere dağıtan.
Belediye nimetleriyle, din haramileri arasındaki köprüyü bir lafla havaya uçuran.
İnsan olmanın erdemiyle, yoksullara akraba çıkan.
Ülkesinin değerlerinin üzerinde tepinenlere de gerekirse tek başına karşı çıkan.
***
Bir kraliçemiz olsaydı.
Çocuklarla dönme dolaplara binen, ama dolap çeviren politikacıları şıp diye tanıyan.
Kendi çocuklarını hayata karşı sigortalayan krallara,
"gariban çocuklarının" hakkını soran.
Yargıçların telefonunu dinlemeyi demokrasinin parçası sayanların, hangi bütünlüğün parçası olduğunu sorgulayan.
Topraklarının bölünmesine bayrak açan!
Ülkesini bütün dünyada temsil edebilen dünya kadını.
***
Kraliçelerin zarafeti başkadır.
Onlar kayan yıldızlar gibidir.
Onlar yalan yere bardak kaldırmaz.
Onlar dünyanın kutsal liderleri için, defterlere yalan yere görüş yazmazlar.
Gözleriyle dili aynı konuşur.
Ülkelerinin insanlarını dilenci yapmazlar.
***
Kralların, imparatorların fink attığı bir memlekette, bilumum yandan çarklı apoletli erkek mevcutken...
Zarif bir kraliçemiz bile yok.
Elinizdeki ayakkabıyı, ayağa uydurmakla kraliçe üretmek de bizim için artık masallarda bile yok.
***
Ne zaman ülkemizden bir kraliçe geçse...
Çaresizliğimi dansa kaldırırım!