Caş için kurulmuş labaratuardayım şimdi. Tek tek anlatıyorlar işlemleri. "Şu gördüğünüz cihazın adı İvos. Dondurulacak spermin kalitesini analiz eder. Dondurulmaya değer kalitedeyse işlem başlatırız. Bunun için de 'payet' dediğimiz pipetleri kullanırız. Payetler spermle dolar ve içi azot gazı dolu tanklara konur. Tankın içinde ısı -196 derecedir.
MODERNLİK UĞRUNA Allah korusun Caş bir gün ölse de tankların çoğu onun dondurulmuş spermleriyle dolu. Amacımız gen kaynaklarını koruyabilmek. Böylelikle uzun vadede daha mükemmel atlar yetiştireceğiz. Senede 3 milyon YTL kâr eden bir sektörün lideriyiz, elbette modern atçılık için her fedakarlığı yapar devletimiz.
SUNİ VAJİNA Sonra devam ediyor sorularım
- Peki, Caş ya da bir başka aygır hiç mi nazlanmaz çiftleşirken? - Biz onları çiftleştirmeden de işimizi görüyoruz.
- O da ne demek? - Suni döllenme yolu demek... - Haydaaa! - Spermlerin çoğunu suni vajinaya boşaltır aygırlar.
- !!!!!! - Bakın şu gösterdiğim kauçuk şey bir nevi suni vajinadır. Dışı böyle sert bir koruyucuyla kaplı içi kauçuk, üstü ise hortum. Bunu gerçek kısrak vajinasının ısısına getirmek için 39-40 derecelik suyla dolduruyoruz. Kayganlaştırmak için de vazelin sürüp şişiriyoruz.
- Sonra? - Sonrasında o spermleri şırıngayla kısrağın rahmine boşaltıyoruz.
ÇİVİLİ SOPA - Peki, hiç mi çiftleşme olmuyor? - Oluyor elbette. Ama bunun için de kurallar var. Aygırların kendileri trilyonluk hayvanlar. Penisleri de çok değerli elbette. Çiftleşirken kısrağın kuyruk kılları kamçı gibi vurabilir. Bu nedenle kuyruk bağlanır.
- Amma protokol varmış... - Dahası da var. Kısrak çiftleşirken acıyı arkasında hissedip çifte atmasın, aygırı yaralamasın diye burnuna çivili sopa batırırız
- İşkence gibi... - Öyle görünüyor ama değil tabii ki. Zaten çoğu zaman ereksiyon olunca hemen suni vajinayı yerleştirip ileri geri hareket ettiriyoruz. Aygır bunu ayırt edemiyor ve kauçuk içine boşalıyor.
KAN ZENGİNLİĞİ - Hep aynı aygırlardan doğan yavrular daha sonra büyüyüp birleşince kan yakınlığı doğmuyor mu? - En önem verdiğimiz konuların başında bu geliyor. Hangi aygırın tohumu hangi kısrağa verilecek bunun ince hesaplarını yaparız. Araya yurt dışından gelen hatta cinsleri bile farklı olan atları da koyarız ki; kan zenginliği olsun.
- Çayıra salıyorsunuz bazen hepsini. Ya da hara içinde toplu halde duruyorlar. Kendiliklerinden çiftleşseler ruhunuz mu duyar? - Her şey kontrol altındadır. 24 saat izleriz, gözleriz olup biteni.
- Atların özel hayatına bu kadar girmek doğru mu? - İşin doğasında bu var. Yapılanlar hep atların iyiliği nesillerinin güzelleşmesi için.