Karacabey Harası'nın süper aygırı CAŞ... Onun her döllenmesi kısrak sahiplerine 15 bin YTL'ye mal oluyor. Bu muhteşem aygır bir gün gelir ölür diye spermlerini dondurmak için laboratuvar bile kurulmuş...


At değil darphane

Karacabey Harası'nın süper aygırı Caş'ın her döllemesi kısrak sahiplerine 15 milyar liraya mal oluyor Bu muhteşem aygır, bir gün gelip de ölürse diye spermlerini dondurmak için laboratuvar bile kurulmuş.

Öyle bir 'at'ı yazacağım ki, "atıyosuuun!" diyeceksiniz. Ama sureti katiyede atmıyorum, doğru söylüyorum. Söz konusu atın adı Caş, bir kısrağı döllesin diye istenen 15 milyar lirayı duyunca ister coş ister oradan 'naş'...

TRİLYONLAR
Eskilerin önemli lafıdır: "At, at olana kadar sahibi mat olur!" derler. Lakin size anlatacağım Caş adlı bu at sahibini mat değil, abat etmiş. Hemi de tek yarış bile koşmadan, hemi de sadece spermlerini vererekten trilyonlar kazandırmış sahibine. Kafanız karışmış olabilir. "Ne diyor bu?" diyorsunuz belki de. Gelin şu işi baştan anlatayım, sarihçe açıklayayım.

ŞAMPİYONLARIN BABASI
Kafkaslı, Fermande, Zigana, Uçanbey diye uzar gider liste. Bilenlere çok şey ifade eder bu isimler. Her biri devrinin en büyük şampiyonu olmuş atlardır bunlar. Şampiyon olmanın dışında bir ortak özellikleri daha var. Hepsi kardeş. Anaları olmasa da babaları bir hepsinin de. Onlar Karacabey Harası'nın süperstar aygırı Caş'ın çocuklarıdır yani.

AMAN AMAN
Haraya gidip dolaşırken Caş'ı ben de gördüm ama işin cahili olduğumdan hiç bir fevkaladelik sezmedim ilk bakışta. Hani Adana faytonlarına koşulu görsem "Hiyyyy?" çekmeyeceğim kadar sıradan, mütevazı, halim selim görünmekte. Meğer meziyetleri neler nelermiş. En ünlü ekürilerin sahipleri, en zengin atçılar, sanatçılar, iş adamları, sporcular kapısında kuyrukmuş. Kız tarafı olarak oğlan evine gelir gibi sıkılgan, talaşlı, heyecanlı Karacabey'e geliyor, "Kısrağımızı bi defacık döllesin de muhteşem taylar alalım" diyerek milyarları döküyorlarmış oracığa. Caş böyle özel bir atmış çünkü.

BİR HAZİN HİKAYE
Erbaplar oradaydı sordum. Özelliklerini bakın nasıl anlattılar...

- Caş nasıl esas çocuğu oldu buranın hocam?
- Hikayesi hazindir aslında...

- !!!!
- Bu haradaki bütün aygırlar geçmişin yarış atlarıdır. Yasalara göre yarış koşmayan aygır olamaz burada.

- Caş hepsinden hızlı mı koştuydu?
- Hayır, Caş hiç yarış koşmadı.

- E nasıl oldu ki?
- Hazinlik orada zaten. O meşhur atçı Yavuz Gülerce'nin ekürisinde doğmuş. Daha 6 altı aylık tayken ayağını kırmış yazık ki. Yavuz Bey kıyıp da vuramamış onu. Çok özel veteriner cerrahlar ameliyat ettirmiş, platinlerle tutturmuş ayağını. Şimdi bizim en kıymetlimiz o. Hatta onun için sperm dondurma laboratuarı kurduk.

- O da ne?
- Gelin göstereyim.