Güzel bir cilt ve sağlıklı saçlar için yalnızca bakım, maskeler, pahalı kremler yeterli olmaz, cildinize 'içten' de bakmanız gerekir B vitaminleri cilt ve saç sağlığı için özel bir öneme sahip. B vitamini eksikliği varken cildin ve saçın, hatta tırnakların sağlıklı olması imkansız. B grubu vitaminlerini bir arada bulunduran en önemli kaynak tam tahıllar. Kepekli pirinç, dövme, tam buğday unundan yapılmış ekmek, esmer bulgur, yulaf, kepekli makarna en kıymetli tam tahıl örneklerinden. Tam buğday unundan ekmek, poğaça, börek yaparken mayalarsanız, B vitamini içeriğini daha da yükseltmiş olursunuz çünkü mayalar, özellikle de bira mayası B vitaminlerince zengin. Cilt kuruluklarında ve saç dökülmesinde günde 1 çay kaşığı kuru bira mayasını suyla almanızı öneririm, birçok cilt sorununda ilaç gibi bir besin takviyesi. Bira mayasını bitkisel ilaçların yanında besin takviyesi olarak sedef, egzema ve vitiligo hastalarıma da öneriyorum. Hayvansal ürünlerden süt, yoğurt, balık ve yumurta B vitaminlerince zengin, sebzelerden ise ıspanak ve bezelye. Bakliyatların hepsi B grubu vitaminlerinden 1 veya birkaçını içeriyor. Tarhana çorbası da kıymetli bir B vitamin kompleksi kaynağı.
Güzelleştiren yağlar
Şimdiye kadar size söylenilenlerin tersine bazı yağlar sizi güzelleştirebilir. Peki hangileri güzelleştiren yağlar? En kıymetlisi sızma zeytinyağı, cilt ve saç sağlığı için gerekli yağ asitlerinin tümünü içeriyor, üstelik çok kuvvetli antioksidan özelliği ile cildi onarıcı etkisi de var. Balık yağları çok önemli, cilt yapılanması için gerekli A, E ve D vitaminince zengin ve ayrıca omega-3 ve 6 diye adlandırdığımız vücudumuz için hayati ama dışardan alınması gereken, vücutta üretilemeyen yağ asitlerince çok zengin. Omega 3 ve 6 yağları ayrıca cevizde, zeytintyağında, bedemde ve fındıkta da var, yani bu maddelere dietimizde her gün az da olsa yer vermeliyiz. Eğer başka bir hastalığınız yoksa tereyağ da aklanan yağlar arasında, saf tereyağı sütün kaymağından yapılıyor ve cilt için elzem olan yağda eriyen vitamin grubunu içeriyor.
Nar ve üzüm suyu
Her gün düzenli olarak almamız gereken başka bir grup da antioksidanlar çünkü her an nefes alıyoruz ve her şeyin olduğu gibi aldığımız oksijenin de yan ürünleri yani 'artıkları' oluşuyor, bu maddeler de yalnızca cilt hücrelerimize değil tüm vücudumuza hasar veriyor. Ne yapacağız , nefes almayacak mıyız ? Elbette ki hayır, ama onun artıklarını iyi temizleyeceğiz, bunu da en iyi bazı besinlerin içeriğinde doğal olarak bulunan 'antioksidanlar' yapıyor. Bilinen en kuvvetli antioksidan maddeler nar ve üzüm, üstelik ikisinin de çekirdeklerinin antioksidan özellikleri daha kuvvetli ve kurusu yaşı da fark etmiyor. Bu antioksidan maddeler yine 'yan etki (!)' olarak mikrobik hastalıklardan ve kanserden koruyor. Üzüm çekirdeği yeterince üne kavuştu, kapsülleri bile satılıyor, ondan daha kuvvetli olan nar çekirdeğini ise bizim Anadolu insanımız yüzyıllar önce keşfetmiş... Antioksidanlar nar ve üzümle sınırlı değil elbette. Dometes ve kırmızı biber başta olmak üzere tüm kırmızı meyve ve sebzeler, yaban mersini ve böğürtlen gibi yabani yemişler, turp, lahana, soğan, sarımsak gibi çiğ sebzeler, kekik, sumak, kimyon, karabiber gibi baharatlar, yeşil çay ve mate çayı gibi içecekler, oksijen artıklarından bizi ve cildimizi koruyan en kuvvetli savaşçılar. Bedeninize ve cildinize iyi bakın, sağlıklı ve güzel kalın.