Damar tıkanıklıkları ve kalp damar hastalıkları bir numaralı ölüm nedenidir. Kalp ve damar hastalıkları ile 'kolesterol'ün bağlantılı olduğuna dair şüphe kalmamıştır. Kanda kolesterol düzeyi yüksek seyreden kişilerde kalp krizi ve inme riskinin yüksek olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kalp krizlerinin ana nedeni kalp kasının kendini besleyen damarların iç yüzeyinin, içerisine kalsiyum çöküp sertleşmiş yağ plaklarıyla tıkanmasıdır. Kolesterol kandaki yağlardan biridir ve ikiye ayrılır; LDL ve HDL, başka kolesterol tipleri de vardır ama en önemlisi bu ikisidir. LDL, kötü kolesterol diye tabir edilen tiptir, atardamarların iç yüzünde biriken ve damar sertliğine yol açan tip yani. HDL ise damar sertliği oluşumuna karşı savaşan ve atardamarların iç yüzeyinde yağ birikimini engelleyen, 'iyi kolesterol' dür.
Beslenmenin önemi
Kolesterol, vücudumuzda pek çok dokuda yapıtaşı olarak kullanılan, hormon yapımı için hayati olan, önemli bir ihtiyacımızdır. Dışardan alınması gereken miktar tahmin ettiğinizden azdır, vücudumuz sandığımızdan tutumludur. Yediğimiz yiyeceklerde çok çeşitli yağlar vardır, temel olarak 3 kategoridedir; kolesterol, doymuş yağlar ve doymamış yağlar. Sağlıklı olan, doymamış yağlardan zengin beslenmedir. Doymuş yağlardan zengin beslenme kan kolesterol düzeyini yükseltip damar sertleşmesi ve tıkanıklığına zemin hazırlarken, doymamış yağlar kandaki kolesterolü düşürür. Doymuş yağlar oda ısısında katıdır. Süt yağları, tereyağı, kaymak ve tam yağlı peynirler, et ve tavuk yağları, bitkisel yağlardan yapılmış da olsa margarinler doymuş yağ içerir. Meyvelerdeki istisna da hurma ve hindistan cevizidir, bir miktar doymuş yağ içerirler, ikisi de kıymetli meyvelerdir ancak kısıtlı tüketmek, miktarı abartmamak gerekir. Yumurta sarısı, kolesterol içerir ama bu vücudumuz için gerekli kolesteroldür, hele hele buluğ çağında olanların, hamilelerin, sporcuların düzenli tüketmesi gerekir. Etin yağındaki kolesterol ise çocukluk çağından itibaren tehlike arz eder. Balık yağları özel bir gruptur.
Genetik faktörler
Beslenme tarzı yanı sıra genetik faktörler de kolesterol düzeyini etkiler. Kolesterol yüksekliği ve damar tıkanıklığı konusunda kötü bir genetik mirasa sahipseniz dikkat etmek zorundasınız. Bir de bazı hastalıklar kolesterol yüksekliği ve damar tıkanıklığını tetikler, şeker hastalığı, guatr, bazı karaciğer ve böbrek hastalıkları gibi, bu gibi durumlarda ana hastalığı düzeltemezseniz kolesterolü de kontrol altına alamazsınız, damar tıkanıklığını da. Kalp damar hastalıklarındaki daha da önemli risk kilo fazlasından çok yağ fazlası ve karın çevresi ölçüsü. Birçok araştırma düzenli yapılan egzersizin iyi kolesterolü yükseltip, kötü kolesterolü düşürdüğünü ortaya koymuştur. Düzenli egzersiz, kötü kolesterolü düşürür oysa hareketsiz bir yaşam tarzı, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma şansını artırır. Kalp damar hastalıklarına yol açan en yaygın etken ise sigara içimi, akciğer hastalıkları ve kanser riski getirmesi de cabası. Sigaranın damar sistemine olan olumsuz etkileri zaman içinde birikerek artar. Sigara kandaki kötü kolesterol düzeyini artırır ancak bundan da tehlikeli olan, içerdiği toksinlerin damar duvarını zedelemesi. Zedelenen damar iç yüzeyinde savunma mekanizması olarak yağ birikir ve bu yağın üzerine de kalsiyum çökmesiyle damar sertliği oluşur. Hepsinden önemlisi, vücudunuzun verdiği sinyalleri her zaman önemseyin! Sol tarafınızdaki ince sızı her zaman yattığınız yataktan, yatış pozisyonunuzdan, üşütmekten, rüzgar yemekten veya aşk acısından olmayabilir!