En küçüğü 15 günlük en büyüğü ise 5.5 yaşında. Sabahları kalkıyor, kahvaltılarını yaptıktan sonra kendilerine ait kreşlerine gidiyorlar. Öğle yemeği ve uykusuna kadar diledikleri gibi oynuyorlar. Gülay Abla'ları her daim yanlarında. Onlarla oyun oynuyor, şarkılar, şiirler öğretiyor. Bunun yanında sorumluluklarının da bilincinde çocuklar. Akşam olup annelerinin yanlarına dönecekleri zaman dağıttıkları oyuncaklarını kendileri topluyor. Gülay Singil de Güngör Altın'la çocuklar konusunda aynı fikirde. Çocukların sonsuz özgür olmasından, hatta istediği yaramazlığı yapmasından yana... "Onlara cezaevinde olduklarını, burada kapalı kaldıklarını hissettirmiyoruz. Bu koca binalarda ve alanda bir tek onlara her şey serbest. Geniş avluda istedikleri gibi dolaşabiliyorlar, kreşin arka tarafındaki parkta istedikleri gibi oynayabiliyorlar. Çocuk oldukları için her türlü yaramazlığı yapıyorlar. Onlara her şey serbest."