Kültür Sanat Derneği Başkanı Seyfettin Şen Şöyle bir köy düşünün; tiyatrocularla ya da aralarında oyunları, sahne tekniklerini tartışıyor. Bir yerden Socrates çıkıyor diğer yerden Hamlet giriyor. Henüz bu isimlerle ilgili bir oyun oynamadık ama tanışıyoruz kendileriyle. Haluk Bilginer hocayla teknekler üzerine konruşuyoruz. O bizden, biz ondan bir şeyler öğreniyoruz. Değişik gruplar gelip oyun oynuyorlar. Biz onlarla yüksek sanat tartışmaları yapıyoruz. Dünyamız değişik. Köylü dendiğinde akla gelen ilk şey tarla tapan oluyor ya, biz başkayız. Mesela; Nazım Hikmet'in mezarı için yer arandı bir aralar. Biz köyümüzü adres gösterdik. Başka bir köy, 'turist akını olur' diye istedi. Bizim Nazım'ın tepesinde çınarımız da vardı, yanında-yöresinde onu yalnız bırakmadan yatacak köylüler de... Bir gün Sunay Akın geldi. Ben sağa sola talimatlar yağdırıyorum. Miletvekili kadar havam var. Durdu usta, baktı baktı sonra konuştu; Sen Bademler Cumhurbaşkanı'sın.