Bademler Köyü İzmir'in kıyıcığında Türkiye'nin tiyatro grubu olan tek köyü. Köy halkı her Dünya Tiyatrolar Günü'nü bir şenlik havasında karşılıyor....
Bademler'in ülkemizde tiyatrosu bulunan ilk ve tek köy olduğunu bilmeyen var mı? Peki ya köyün hikayesini?..
Bademler'in ülkemizde tiyatrosu bulunan ilk ve tek köy olduğunu bilmeyen var mıdır? Oyuncusu, rejisörü, dekorcusu, perdecisi... Hatta çoğu zaman yazarı da kendilerinden olmak üzere üç çeyrek yüzyıla yakındır tiyatroyla iç içe yaşayan bu insanlar. İzmir'de henüz Devlet Tiyatrosu kurulmamışken köylerinde tiyatro bulunuşunun gururunu duyuyorlar. Ödüllü filmimiz Susuz Yaz 1963'te bu köyde çekildi. Hem de köylülerin oyuncu olarak katkılarıyla... Daha sonra da Pembe Kadın... Hülya Koçyiğitler, Yıldız Kenterler, Cüneyt Gökçerler, Haluk Bilginerler, Ferhan Şensoylar, Müjdat Gezenler geçti bu köyün hayatından. Ve yine bildiğimiz bir şey var ki; tiyatro tarihine dip not olarak düşülecek cinsten... Müjdat Gezen kendi tiyatrosuna yapılan yardımı kabul etmemiş bir kısmının Bedamler Köyü Tiyatrosu'na gitmesini sağlamış.
MUSTAFA ANARAT Bademler'e tiyatro sevgisini aşılayan kişinin öğretmen Mustafa Anarat olduğu biliniyor. Köyde ilk sahnelenen oyunun adı ise, 'Yarım Osman'. Rivayet o ki; Yarım Osman köymeydanında Çeşmebaşı'nda; doğal sahnede sergilenmiş. Yıl henüz 1930 bile değil. Ünlü tiyatro adamı Muhsin Ertuğrul, "Halk içinden çıkmış kişilerle halkın konusunu, halkın gözü önüne serecek topluluklara halkın tiyatrosu" demiyor muydu? Bu anlamda Bademler Köyü insanları, kendi yazdıkları oyunları kendileri oynayarak hiç değilse ilk yıllarda bu tarifin içinde kalmayı başarmışlar. Bademler insanının tiyatroya böylesine yatkın oluşunu, köye gelen bir öğretmenin çabasıyla açıklamak yetmiyor. Köyde kendiliğinden bir tiyatral yetenek var herkeste. Bademler'in tiyatro yaşamında 1947'den sonra yeni dönem başlar. İlk sahneye kızlar da çıkmaya başlamıştır; Zeynep (Şen) Sözer ile Elif Şengül'ü Bahar Savran, Nazlı Kaya ve diğer kızlar izler sonra. Sonra muhtar, mimar ve diğer katılımcılarla birlikte bir köy tiyatro binası inşaa edilmeye başlandı.
TİYATRO BİNASI Köyün ortak malı olacak tiyatronun duvarları köylülerin ortak ürünü olarak hızla yükseldi. Bademler'den olup da bu binanın yapımına emeği geçmeyen yok gibi. Peki bu inşaat için para nereden bulunur? Çevre köy ve kasabalarda oyun sergileyerek para sağlayanı mı ararsınız? İnşaatta "amele" olarak seve seve çalışanı mı? Taş ve kum getirenler, harç karanlar, malzeme taşıyanlar vardı. "İşe yarar mıyım?" diyen çıkarsa ona da, ya su taşıtıyorlardı, ya da çay-kahve yaptırıyorlardı. Bu arada en büyük desteği sağlayan Durmuş Yaşar'ı anmadan geçmeyelim. Ve elbette ki; Halil Hilmi Oral, Sabri Uysal, Ali Şenol ve Mahmut Türkmenoğlu... 1969'da açılan Köy Tiyatro Binası'nın ilk konuşmasını zamanın muhtarı yapıyordu; "Biz bu işe beş numara gaz lambası ile ahırlarda ve tütün depolarında başlamıştık. Bu bina ve bu ışıklar beni heyecanlandırıyor."
İKİ KALAS BİR HEVES Köylü gençler şimdilerde İki Kalas Bir Heves adlı oyunu sahneliyorlar; ilk günün heyacanıyla hem de... Bademler'de tiyatronun sürükleyicilerini saymaya kalkışırsak, köyün bütün nüfusunun sözlerini buraya aktarmak gerekebilir. Ancak, başta öğretmen Mustafa Anarat olmak üzere, köyden Hüseyin Or, Hamza Eryılmaz, Remzi Atar, Mehmet Tutal, Mehmet Ali Uran, Hoşgör Ali Şengül, Hüseyin Savran, Hüseyin Kınık, Ali Özkan ve yine Mahmut Türkmenoğlu'ndan söz etmek vefa borcudur.