Başbakan Erdoğan, Katar'da iç siyasetle ilgili şifreleri verdi. Bu şifreler üzerine stratejik ve taktik değerlendirmeler yapılmalı. İşte şifreler:
1) "AK Parti'nin kapatılacağına inanmıyorum."
2) "Parti kapatma için referandum yok."
3) "Yedek parti yok."

'Kapatılacağına inanmıyorum'
Erdoğan, gazetecilerin "Partinin kapatılmaması ihtimali de var değil mi? Dava açılması kapatılma anlamına gelmiyor" sözleri üzerine, "Arkadaşlar ben böyle bir şeye zaten inanmıyorum" dedi.
Bu şifreyi çözelim: Anayasa Mahkemesi'ne açılan davanın siyasi ve ekonomik hayattaki gelişmelerden bire bir etkilenmesi mümkün mü? Uluslararası dayanışma tablosunun, neticede kararı verecek olan 11 mahkeme üyesini ne kadar etkileyeceği de bilinmiyor. Anayasa Mahkemesi doğası gereği siyasi bir mahkeme, siyasetle hukuk arasındaki köprü olması nede niyle. Dava, adı üstünde siyasi partinin ka patılması davası. "Siyasi atmosfer önümüzdeki 6 ay içinde nasıl değişirse, davanın parametreleri de değişir ve dava Türkiye'de hem demokrasi hem laikliğin güçlenmesi sonucunu doğurur" ihtimali üzerinde durmak gerekir. Başbakan bu ihtimale göre davranıyor.

'Referandum yok'
AK Parti'nin kapatılmasını engellemek için referanduma gidilmeyecek. Şifreyi çözelim: Anayasa Mahkemesi kararı beklenecek. Karara göre hareket edilecek. Referandum sıkıntı yaratacak. Bu gerçeği Başbakan Tayyip Erdoğan gördü. Siyaset için vakti var. Velev ki yasaklama oldu, 5 yıl gelir geçer. Ama referandumun yaraları uzun zaman sıkıntıya yol açardı.

'Yedek parti yok'
Şifreyi açalım: Erdoğan partinin kapatılacağını düşünmüyor, o halde yedek partiye gerek yok. 2 söz birbirini tamamlıyor. Ayrıca kapatma kararı çıktı. 30 isim hemen parti kurar. Yedek partinin odak olma hali çıkarsa yine kapanma davası gelebilir. Onun için yedek parti yok.

Başbakan ne yapacak?
Herkes merak ediyor? Erdoğan ne yapacak? Başbakan, "Sağlam duracağız, boynumuzu uzatmayacağız" demişti. Siyaset dünyamızın duayenleri, bazı yorumlarda bulunuyor. Örnek olarak, Demirelvari muhalefet anlayışı akla getiriliyor... Rüzgara başını eğmek! Seçim sandığını beklemek... 1-2 denemeden sonra seçim kazanmak. 12 Mart'ta böyle oldu. Süleyman Demirel'i devirdiler. Demirel, seçimleri kazanıp tekrar Başbakan oldu. 12 Eylül'de yine devirdiler. Bir deneme-iki deneme derken tekrar seçimleri kazandı, Başbakan oldu. Erdoğan, "Daha gencim, zamana oynarım" mı diyecek, yani Demir el gibi gidip gelmeyi mi düşünüyor? Siyasal iktidarı ne için isteyecek, bir şeyler yapmak için mi? Zamana oynayıp tekrar kazanmak için mi?
Ecevitvari muhalefet modeli olabilir mi? Ecevit, 12 muhtırasında "Bana karşı verildi" diyerek sert bir çıkış yapmıştı. Partiden istifa etmişti. Ecevit kararını hemen veriyor, bekleme yerine aniden çekilme davranışı gösteriyordu. 27 Nisan emuhtıraya karşı Başbakan, Ecevit modeliyle anında tepki vermişti. İlk defa muhtıraya karşı çıkılmıştı. Erdoğan bu modeli mi izleyecek?

İngiltere Kraliçesi
Kapatılma davası açılınca, uluslararası dünyada tablo şöyle oldu: Amerika'nın, ne şiş yansın ne kebap, idare edici tavırları var. Avrupa Birliği, açık şekilde kapatmaya karşı çıkıyor. İngiltere Kraliçesi Elizabeth, 1971 yılından bu yana Türkiye'ye gelmemişti. Mayıs'ta gelecek. AK Parti'ye önemli bir destek olacak. Bir iddia çok önemli. ABD ve Avrupa Birliği, Türkiye üzerinde aktif olmaya çalışıyor. 2 güç arasında mücadele var. AB, kapatma olayında daha sert karşılık vererek, ABD'ye rest çekiyor. ABD ne yapıyor? İkili pozisyonda neden?